Andrew McGee ve kızı bu ülkenin karşılaştığı en büyük tehdit. | Open Subtitles | آندروا ميجي وأبنته يشكلان التهديد الأعظم على هذه الأمة |
Tyrus ve kızı o bilgiye ulaşmayı başardılar. | Open Subtitles | تايروس وأبنته نجاحوا بالدخول الى تلك المعلومات. |
Çünkü tam önümüzde bir ceset vardı ve kızı da cinayetin görgü tanığıydı. | Open Subtitles | لأنه كانت لدينا جثة أمامنا وأبنته كانت شاهدة على الجريمة |
Komşunuz Ray Jacobs ve kızı Amanda da listede. | Open Subtitles | "لقد سمعت عن جارك " راى جاكوبس "وأبنته "أماندا |
Millet, sizi Gerald ve kızını takdim edeyim. | Open Subtitles | جميعكم .. أريدكم أن تقابلوا (جيرد) وأبنته |
King Pastoria'yı ve kızını onurlandırırız. | Open Subtitles | نحن نُكرم ملك باستوريا وأبنته |
- Üzgünüm. - Luc ve kızı içeride! - Başka seçeneğim yok. | Open Subtitles | لوك" وأبنته بالداخل"- ليس لدى خيار آخر- |
Sardath ve kızı, Alanna. | Open Subtitles | سارداث , وأبنته , الآنا |
ve kızı. | Open Subtitles | وأبنته |