"وأتأكد" - Translation from Arabic to Turkish

    • emin olmalıyım
        
    • sağlıyorum
        
    • emin olmak
        
    • emin oluyorum
        
    • sağlarım
        
    • emin olurum
        
    • emin olmamı
        
    • kontrol edeceğim
        
    • i arayıp
        
    Onu korumam gerekiyor. Güvende olduğundan emin olmalıyım. Open Subtitles أنا أريد أن أعتنى بإبنتى وأتأكد بأنها فى أمان
    Önden ben gitsem iyi olur mihrapta her şeyin yolunda olduğundan emin olmalıyım. Open Subtitles أحتاج ان أتقدم للأمام وأتأكد من أن كل شيء على ما يرام عند المذبح
    Sadece benim olanı koruyorum ve bana yardım etmeni sağlıyorum. Open Subtitles أنا فقط أحمي ما هو لي وأتأكد من مساعدتكِ ليّ
    Gidip bir odama bakmak istiyorum. Her şeyi aldıklarından emin olmak için. Open Subtitles أريد أن أذهب وأتفقد غرفتي وأتأكد من أنهم قد أخذوا كل شيء
    Bu yüzden onları bir arada tutuyorum, ve onlara bir şey olmayacağına emin oluyorum. Open Subtitles لهذا السبب أبقيهم مع بعضهم وأتأكد بأن لايحدث سوء لهم
    Çocuğunu besler ve buranın sizin için vampir geçirmez olmasını sağlarım. Open Subtitles أنا أطعم ولدك فحسب وأتأكد أن يكون هذا المكان ملاذاً من مصاصي الدماء.
    İyi, gözümü üstlerinde tutarım. Aptalca bir şey yapmadıklarından emin olurum... daha aptalca. Open Subtitles حسنٌ، سأقوم بمراقبتهم وأتأكد بألا يقوموا بأي شيء غبي
    Haklarını okuyup, avukat tuttuğundan emin olmamı istiyorsundur. Open Subtitles وأملي عليك حقوقك، وأتأكد من حصولك على محامِ
    Onu partiye davet edeceğim ve Rachel'ın erkek arkadaşını getirip getirmediğini kontrol edeceğim. Open Subtitles سأدعوه للحفلة وأتأكد أنه سيحضر صديق راشيل
    Şu odalara da bakmalıyım. Kimse olmadığına emin olmalıyım. Open Subtitles لازم أبص في الغرف وأتأكد انها فاضيه
    Seni görüp, iyileştiğinden emin olmalıyım. Open Subtitles أينما يمكنني رؤيتكِ وأتأكد من شفائك
    Her gün saçını taramasını, dişlerini fırçalamasını sağlıyorum. Open Subtitles وأتأكد أنه يمشط شعره ويغسل أسنانه كل يوم
    Her gün saçını taramasını, dişlerini fırçalamasını sağlıyorum. Open Subtitles وأتأكد أنه يمشط شعره ويغسل أسنانه كل يوم
    Kimsenin gitmemesini sağlıyorum. Open Subtitles وأتأكد ألا يغادر أحد
    Sevdiğim insanların ve sevdiğim kadınların hiçbirinin kendini böyle savunmasız hissetmediğinden emin olmak istedim. TED جعلني أوّد أن أذهب إلى الخارج وأتأكد أن لا أحد أحبه ولا أي امرأة ستشعر بعدم الأمان في جلدها الخاص.
    Evet sanırım. Bak, babamı görüp iyi olduğundan emin olmak istiyorum. Open Subtitles نعم اعتقد ذلك ، انظر اريد ان أرى والدي وأتأكد بأنه بخير
    Bu çok normaldir. Sadece sizi kontrol etmek istedim. Sizin konuştuğunuzdan emin olmak istedim. Open Subtitles إنّه طبيعيّ, أردتُ أن أطمئن عليكم وحسب, وأتأكد من أنّكم تتكلّمون, لتجدوا طريقة لتعديل ما إستجدّ من أمركم.
    Gülümseyip onu zorluyorum ve ihtiyacı olanı elinde tuttuğundan emin oluyorum. Open Subtitles أنا أبتسم وأدعمه وأتأكد أن ينال كل ما يحتاجه
    Pek çok hayır kurumunda çalışıyorum insanların hak ettiklerini aldığından emin oluyorum. Open Subtitles أعمل كثيرًا لدى عدة هيئات خيرية وأتأكد من حصول الناس على ما يستحقون
    Doğru reçeteleri almalarını sağlarım, hepsi bu. Open Subtitles وأتأكد من توفير الوصفات المطلوبة وهذا كل شيء
    Mallarını satmamızla sorunu olmadığından emin olurum. Open Subtitles وأتأكد مما إذا كان مازال على إتفاقه معنا لنقل شُحنته
    Samuel gelip aşağıdaki arkadaşlarının bizim için sorun yaratmayacağından emin olmamı istedi. Open Subtitles لقد جعلني (صامويل) آتِ هنا وأتأكد أن صديقاك بالطابق السفلي لن يشكلوا مشكلة لنا.
    İyi olduğundan emin olmak için geri gelip seni kontrol edeceğim. Open Subtitles سأعود وأعاود فحصك وأتأكد من أنك بخير
    Ben Amiral Pace'i arayıp planımızı diğer üç şehre indirdiğinden emin olayım. - Telsizden ne fısıldadığımı bilmiyor. Open Subtitles سأتصل بالأميرال بايس وأتأكد أنه حمل طائراتنا في الثلاث مدن الأخرى إنها لا تعلم ما تمتمت به في الإتصالات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more