"وأتفهم" - Translation from Arabic to Turkish

• anlayabiliyorum
• anlarım
• de anlıyorum

Olay karşılık vermeği istemeniz ve bunu da anlayabiliyorum.
ذلك بخصوص رغبتك بالرد .. وأتفهم ذلك أيضاً

Ayrıca benimle aynı odada olmaktan hoşnut olmamanı da anlayabiliyorum çünkü senin yerinde ben olsam, ben de kendimden nefret ederdim.
وأتفهم حقيقة كونك لا تُريد التواجد في نفس الغرفة معي لإني لو كُنت مكانك ، لكرهت نفسي أيضاً

Öfkelisin ve öfkeni anlayabiliyorum, ama ben...
أنت حانق وأتفهم غضبك,لكنني أنا

Ama beni affedemezsen de seni anlarım.
وأتفهم انه ربما يمكنك الغفران لي فيما بعد

Bu ismi beğenmediysen anlarım ama sen hiçbir ismi beğenmiyorsun.
وأتفهم إن كنت لا تحب هذا الإسم ولكنك لم تحب أى إسم

Bak, tuvalete Jamie'yle birlikte gitmeliydim ve artık ona bebek bakıcılığı yapmamı istememenizi de anlıyorum.
انظروا أعلم بأنه كان علي مرافقة جيمي لدورة المياه وأتفهم لما لا تريدان مني مجالسته بعد اليوم

Acınızı anlayabiliyorum. Hem de her birinizin.
وأتفهم ألمكم جميعاَ

Sen etkileyici bir delikanlısın ve Charlotte'un senden hoşlanmasını anlayabiliyorum.
أنت شاب رائع وأتفهم سبب إعجاب (تشارلوت) بك

Sana neden güvendiğini anlayabiliyorum.
وأتفهم لماذا وثق بك حقاً

Hannibal'ın yaptığı şeyi kabul ediyorum. Neden yaptığını anlayabiliyorum.
(أنا أتقبل ما فعله (هانيبال وأتفهم لمَ فعل ما فعله

Nedenini de anlayabiliyorum.
وأتفهم السبب.

Burada karşılaştırma yapmıyorum ve eğer bu konuda konuşmak istemezsen anlarım.
وأتفهم أن كنت لا تريدين أن تتحدثي بشأن هذا

Ve beni hücreye geri koymak istersen seni anlarım.
وأتفهم رغبتك إذا أردت إعادتي إلى الزنزانة

Eğer bana kızgınsan anlarım.
وأتفهم الأمر لو أنك غاضبة

Gerçekçi olmaya çalıştığını biliyorum... ve nedenini de anlıyorum ama bu sorun sanki yokmuş gibi davranamazsın.
،أعلم أنك تحاولين أن تكوني عقلانية وأتفهم السبب، لكن لا يمكنك التظاهر بأن هذا حسن

Neden bu kadar uzun zamandır söylemediğini de anlıyorum.
وأتفهم عدم إخباري طيلة هذه المدّة