Sevdiğim insanları ve yerleri terk etmeye zorladılar! | Open Subtitles | وأجبروني على التخلي عن الناس والأماكن التي أحببتها. |
diye düşünüyor. Ama benim için, hocalarımın bazıları müebbet yatıyor ve bu insanlar hayatıma girebilecek en iyi insanlardı, çünkü beni hayatıma dürüstçe bakmama zorladılar ve kendi kendimin karar verme aşamasında meydan okumama zorladılar. | TED | ولكن في حالتي، بعض المرشدين الذين يقضون عقوبة السجن المؤبد كانوا من أفضل الأشخاص الذين تواجدوا بحياتي، لأنهم أجبروني على النظر في حياتي بصدق، وأجبروني على تحدي نفسي لاتخاذ قرارتي. |
Beni ordularına katılmaya zorladılar. | Open Subtitles | وأجبروني على الانضمام إلى جيشهم |
Beni, ordularına katılmam için zorladılar. | Open Subtitles | وأجبروني على الانضمام إلى جيشهم |
Önlerinde kokain çekmem için beni zorladılar. | Open Subtitles | وأجبروني على صنع كوكاين امامهم |