Bir kızım var ve ona, babam gibi bir baba figürü olmaya çalışıyorum: yaptığı her şeye dâhil olmaya çalışıyorum, bazen rahatsız derecede bile olabiliyor. | TED | لديّ طفلة، وأحاول أن أكون لها كما كان لي والدي. أهتم بكل شي تقومُ به، ويكون هذا أحياناً مزعجا لها. |
Ben üstüme düşeni yapıp iyi bir Hıristiyan olmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أقوم بدوري وأحاول أن أكون مسيحية جيدة |
Bakın, burada önüme büyük bir dava yığılı ve elimden geldiğince verimli olmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | لدي قضية كبرى أمامي هنا وأحاول أن أكون فعالة بقدر ما يمكن |
Her gün buraya gelip, istediğin gibi biri olmaya çalışıyorum ve nasıl bir şey olduğunu bilmiyorum bile. | Open Subtitles | أنا أأتى كل يوم وأحاول أن أكون الشخص الذى تريديه وأنا لا أعلم حتى ما هو. |
Ondan çok hoşlanıyorum ve yeterli olmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | وأنا معجب بها حقًا وأحاول أن أكون جيدًا. |
Kendimi çok iyi hissettiğim o an için minnettar olmaya çalışıyorum fakat olamıyorum. | Open Subtitles | وأحاول أن أكون ممتنة لتلك الثانيتين ولكنني لا استطيع. |
Sizinle bir aile olmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | وأحاول أن أكون عائلة معكما |
Ve hala saygılı olmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | وأحاول أن أكون متيقظاً |
İronik otoportrelerle milliyet, cinsiyet ve sosyal meseleler hakkındaki pek çok klişeyi ifşa etmek üzere 6 sene önce yola koyuldum — ["Rusum. Uyuşturucu, silah, çocuk pornosu satarım!"] ["Votka = su. Votkaya bayılırım!"] (Gülüşmeler) — bir mesaj vermek için fotoğrafı araç olarak kullanarak. ["Benimle evlen, vizeye ihtiyacım var."] Bugün hâlâ kamera önünde performans gösteriyorum ve Harika Kadın (Wonder Woman) gibi cesur olmaya çalışıyorum. | TED | بدأت مشواري منذ 6 سنوات بصور شخصية ساخرة لكشف العديد من الصور النمطية عن الجنسيات والأجناس والقضايا الاجتماعية ["أنا روسية. أنا أبيع المخدرات والأسلحة وإباحية الأطفال!"] [". الفودكا هي االماء = أحب الفودكا!"] (ضحك) - استخدام التصويروسيلتي لإرسال رسالة. ["تزوجني، أحتاج تأشيرة دخول".] اليوم. ما زلت أؤدي أمام الكاميرا وأحاول أن أكون شجاعة مثل المرأة الخارقة. |