Ben de büyük bir adamım ve iyilik yapıp iyi hissetmeyi severim. | TED | وأنا رجل رائع، وأحب أن أكون راضيًا عن نفسي بفعل خدمات كهذه. |
Yazın sahile gitmeyi ve herkes oradayken sahilde bikini giymeyi çok severim. | Open Subtitles | أحب فصل الصيف والذهاب إلى الشاطئ وأحب ارتداء ملابس السباحة على الشاطئ |
Müzikten hoşlanırım, bançoları severim, ve sanırım Steve Martin’in bunu çaldığını duymuştum. Ve dedim ki, yapabilirim bunu. | TED | أحب الموسيقى، وأحب آلات البانجو، وأعتقد أنني ربما سمعت ستيف مارتن يعزفها. أستطيع فعل هذا. وقلت .. |
Yani yeni bir teknoloji yarattım, yaratıcı olmaya bayılıyorum, yaratıcı insanlarla çalışmaya da. | TED | وكما ترون هنا,جئت بتكنواوجيا جديدة, وأحب الإبداع عندما أبتكر أشياء جديدة, وأحب العمل مع المبدعين. |
Bunun yanında, günlük yaşamın içindeki gizli cevherleri bulmayı seviyorum. | TED | وأحب أن أبحث عن الهوايات المخفية خلف قناع الأشياء اليومية. |
Ben Hardridgeli Canta'yım ve senin gibi inekleri dövmeye bayılırım! | Open Subtitles | أنا كانتا من مدرسـة هاردريدج وأحب أن أضرب الطلاب الجدد أمثالك |
Bu elbiseyi çok beğendim, üzerindeki kristal böcek de çok hoşuma gitti fakat çok pahalı ve kullanışsız. | Open Subtitles | أنا حقاً أحب هذا الفستان وأحب هذه الخنفساء البلورية ولكنه ثمنة غالي ولا فائده له |
bayıldım. Böyle ailece geçirmek ne güzel. | Open Subtitles | أنا احب هذا وأحب الشعور العائلي الحقيقي هل تعلمون ؟ |
Bana gelince, ben gururlu bir Suudi kadınıyım ve ülkemi çok seviyorum, ve bunu ülkemi sevdiğim için yapıyorum. | TED | بالنسبة لي، أنا امرأة سعودية فخورة، وأحب بلادي، ولأنني أحب بلادي، فأنا أفعل هذا. |
Bas dizilimi yazmayı severim, bu yüzden iki beste de böyle bas dizilimleriyle bitti. | TED | وأحب اعتماد الصوت المنخفض، لذا انتهى بهما المطاف كنوع منه. |
Zor işlerden korkmam ve kendimi kanıtlamayı severim. | Open Subtitles | أنا لست خائفاً من العمل الشاق وأحب أن أثبت نفسي |
Ve tüm oyuncuları severim. Biz bazen biraz takılırız. | Open Subtitles | وأحب الممثلين، جميعهم، كل ما في الأمر أننا أحياناً نحقد عليهم |
ve Janey'in saçlarını o küçük tellerle toplayıp arkasında at kuyruğu yapmasını severim. | Open Subtitles | وأحب تجميع خصلات شعرها ولفها على شكل كرات شعر جينى |
Bruce Springsteen, Almond Roca ve Abbott ve Costello filmlerini severim. | Open Subtitles | وأحب بروس سبرينجستين، ألموند روكا وأفلام أبوت و كاستيلو |
Çok severim onu. -O zaman onu vurma. | Open Subtitles | هذه الطاقية لها 3 أشهر ، وأحب هذه الطاقية |
En sevdiğim şey, Hawai tavuğu. Çünkü konserve ananasa bayılıyorum. | Open Subtitles | لكن المفضل لي هو الدجاج بالنبيذ وأحب فطيرة التفاح |
Seninle zaman geçirirken çok eğleniyorum, Lois, ...ve saçlarına bayılıyorum. | Open Subtitles | انا استمتع عندما نتسكع يا لويس وأحب شَعركِ |
Bir arkadaşımla sinemaya gitmem lazım ve filmden önce sordukları bilgi yarışması sorularını cevaplamayı seviyorum, o yüzden şimdi çıkacağım sanırım. | Open Subtitles | من المفترض أن أقابل صديقاً لمشاهدة فلم، وأحب الاجابة عن الأسئلة التي يضعونها حول الأفلام قبل العرض لذا أعتقد أني سأخرج |
Ben obsesifim ve evrak işleriyle uğraşmaya bayılırım. | Open Subtitles | أنا مصاب بالوسواس القهري, وأحب القيام بالأعمال الورقية. |
Ben araştırma hayranıyımdır. Ticaretini inceledim ve karı hoşuma gitti. | Open Subtitles | أنا محب للبحث ،أنظر إلى التجارة وأحب العودة |
Ayrıca merdivenleri koyduğun yere de bayıldım | Open Subtitles | وأحب المكان الذي وضعت فيه الدرج، هذا رائع جدًا |
Kadınları severdi ama aynı kadını belirli bir süreden fazla sevmezdi. | Open Subtitles | وأحب النساء لكنه لم يحب امرأة واحدة لأكثر من فترة وجيزة |
Şimdi bunların hepsini yapıyorum ve yapmaktan hoşlanıyorum. | Open Subtitles | ..الآن افعل كل تلك الاشياء وأنا أحب أن أفعلها أنا حرة, وأحب أن أفعلها |
Tiyatroyla ilgili her şeyi seviyorum. okumayı. | Open Subtitles | أحب كل ما يتعلق به، وأحب أن أقرأ المسرحيات |