"وأحضر لي" - Translation from Arabic to Turkish

• ve bana
• Bana da

Ve sen, uslu ol ve bana bir içki daha getir, oldu mu?
كن متملقاً لطيفاً وأحضر لي واحدة من هؤلاء؟

Rehineleri bir araya getirin ve bana son 50 dakika içinde olanlarla ilgili ayrıntılı rapor verin.
اجمع كلّ الرهائن وأحضر لي استجواباً مفصّلاً بأسرع وقت

Ambulans şoförü arabayı kullanırken, onu yumrukladı ve bana da gerçek inci bir kolye aldı.
وأحضر لي عقداً حقيقياً من اللؤلؤ هي يابانية

Baskıyı durdur! Karıma çiçek gönder! Bana da bir ağrı kesici getir!
أوقف المطابع، وأرسل لزوجتي زهوراً وأحضر لي قرصاً مسكناً

Ismarlıyor musun? Muz kokteyli alabilir miyim? Bayan için bir muz kokteyli, Bana da bir viski lütfen.
أحضر إلى السيدة موز,وأحضر لي كأس سكوتش آخر

şimdi git kılıcını güvenli bir yere koy ve bana yemeğimi getir.
الآن، اذهب وضع سيفك في مكان آمن وأحضر لي العشاء

Şimdi git ve bana şu eğeyi getir. Kımılda. Hadi!
والأن أذهب وأحضر لي ذلك المنشار وستحضره لي إلى هنا , أنهض

Ergen üçlemesini öldür, ve bana Doğruluk Asası'nı getir.
أنتهي من الثلاثي المراهق وأحضر لي عصا الصلاح

O kapıyı kilitle ve bana ekstra kereste getir.
سدّ ذلك الباب وأحضر لي تلك قطعة الخشب الإضافية.

Kamyonete git, büyük kutunun kilidini aç ve bana tahta alet kutumu getir.
،إذهب للشاحنة ،أفتح القفل عن الصندوق الكبير .وأحضر لي صندوق عدتي الخشبي

Lafına dikkat et Frohike ve bana bir pense ver.
صن لسانك, فرونهايك, وأحضر لي ملقطاً.

Gunn, Fred'i alıp otele gitmen ve bana bazı kitaplar getirmen gerekiyor.
"غان" أذهب إلى الفندق وأحضر لي بعض الكُتُب.

Şimdi hepsini indir ve bana flaş ışığı getir.
أزل كل هذا وأحضر لي حلقة من الضوء

Bul onu ve bana kafasını getir.
أبحث عنه وأحضر لي رأسه على طبق

Bildiklerini öğren ve bana şu ressamı getir.
خذ هذه المعلومات وأحضر لي الرسامه.

Barneys'e git ve bana 6 duzine kasmir corap al.
إذهب لــ "بارنيز" وأحضر لي ست ذرينات من الجوارب المختلطة لي

Bundan önceki lideri öldür ve bana jambonlu bir sandviç getir."
"اقتل القائد الذي كان قبلك" "وأحضر لي شطيرة لحم"

Hayatını insanlara yardım ederek geçiriyor. Bana da biftek getirmişti.
"ويمضي حياته في مساعدة المحتاجين وأحضر لي شرائح اللحم"

Şimdi bu lanet şeyi insanlara yedir. Bana da bir tabak acılı lazanya getir bakalım.
وأحضر لي طبق لازانيا