"وأخبرتني بأن" - Translation from Arabic to Turkish

    • söyledi
        
    • ve
        
    • istedi
        
    Gece olduğu zaman, bir kazak almak için aşağı indi, ve motoru çalıştırırsam eve daha çabuk dönebileceğimizi söyledi. Open Subtitles عندما جن الليل ، ذهبت للأسفل لتحضرت قميصاً وأخبرتني بأن أشغل المحرك لكي نعود للمنزل بسرعة
    Evet, eczanede bir bayan ile tanıştım, Oğlunun da aynı sorunu olduğunu... ve iyileştiğini söyledi. Open Subtitles نعم. التقيت بسيدة في صيدلية، وأخبرتني بأن طفلها كان لديه نفس المرض، وأصبح سليما
    Bugün gazetelerde bir makale olduğunu söyledi. Open Subtitles وأخبرتني بأن هناك مقالة في الصحيفة اليوم.
    Elinizde at varmış ve bir de iyiliğe. Open Subtitles وأخبرتني بأن لديك سباق وتريد بعض التمويل وتريد مني خدمة، ثم لا أسمع منك؟
    Nargilecinin sahibiyle konuştum, ve dediğine göre müşteriler kömürlere dokunamazmış. Open Subtitles كيف عرفت هذا ؟ تحدثت مع مالكة المكان وأخبرتني بأن الزبائن لا يتعاملون مع الفحم
    Çünkü ben Lana'nında arkadaşıyım ve benden bunu saklamamı istedi. Open Subtitles -لأني صديقة (لانا) أيضاً وأخبرتني بأن أبقي الموضوع سراً
    Onu bırakmamı istedi Open Subtitles وأخبرتني بأن أطلق سراحها
    Kadın bana 20 dolar verdi ve bu anahtarın size ait olduğunu söyledi. Open Subtitles أعطتني 20 دولاراً وأخبرتني بأن هذا المفتاح لك
    Bugün işten çıkarken patronum beni yanına çağırdı ve çok iyi çalıştığımı söyledi. Open Subtitles عندما غادرت العمل اليوم مديرتي في العمل ...أتصلت بي وأخبرتني بأن عملي كان رائعاً
    Evet. Bana sinirlendi ve büyümemi söyledi. Open Subtitles نعم، ثم غضبت كثيراً وأخبرتني بأن أنضج
    Burnumu sümkürmemi söyledi. Open Subtitles ...وأعطتني كُمّها وأخبرتني بأن أنظّف أنفي به
    Caroline gözlerimin içine baka baka hayatıma devam etmemi söyledi. Open Subtitles كارولين)، لقد نظرت في عينيّ) وأخبرتني بأن أُمضي في حياتي
    Grafik ve sanat akademisinden çok yakın bir arkadaşımdan bir telefon aldım ve kendisi bana... sınıfımdan bir kişiyi bir yıl boyunca burslu olarak yerleştirebileceğimi söyledi ve ben de hakkımı senin için kullandım. Open Subtitles جائني إتصال من إحدى ...صديقاتي المقربات ...تعمل في أكاديمية الفنّ والتصميم وأخبرتني بأن من حقي ...أن أشرك واحداً فقط من طلابي
    ve onu bırakmamı söyledi. Open Subtitles وأخبرتني بأن أطلق سراحها
    Senden sadece bir imza istedim ve sen bana cehenneme git dedin. Open Subtitles أتيتَ إليكَ من أجل توقيع بسيط وأخبرتني بأن أذهب للجحيم
    - Rick için endişeliydi Carl'a göz kulak olmamı istedi. Open Subtitles لقد كانت قلقة حيال (ريك)، وأخبرتني بأن أهتم بـ(كارل)
    - Rick için endişeleniyordu. Carl'a göz kulak olmamı istedi. Open Subtitles لقد كانت قلقة بشأن (ريك)، وأخبرتني بأن أهتم بـ(كارل)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more