Buraya gelip onları göndermek zorunda kaldım ve gerçekten istedikleri buysa bir striptiz kulübüne gitmelerini söyledim | Open Subtitles | اضطررت للنزول لهنا لأخذهم للخارج وأخبرتهم أن يذهبوا لناديهم إذا كان هذا ما يريدانه حقاً |
Elimi küçük pencereden içeriye soktum, ve parmağımı sıktı, ve ona hayatın çok büyük olduğunu söyledim... ve bilinmez. | Open Subtitles | أدخلت يدي عبر النافذة الصغيرة وهو قام بعصر إصبعي. وأخبرتهم أن الحياة كانت رائعة جدًا. ومجهولة. |
Aradım ve Martin Burns cinayeti hakkında bilgim olduğunu söyledim. | Open Subtitles | اتصلت عليهم (وأخبرتهم أن لدي معلومات حول مقتل (مارتن بورنز |
Wilson, Cordelia'yı sordu ve ben ona, hayatında kimse olmadığını söyledim. | Open Subtitles | و سألوا عن (كورديليا) وأخبرتهم أن ليس لها عائلة أيضاً |
Onlara seni halletmeleri gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | وأخبرتهم أن عليهم تدبر أمرك. |
Ben de onlara bunun onları korkutmak için Dennis ve Patricia'nın anlattığı bir hikâye olduğunu söyledim. | Open Subtitles | وأخبرتهم أن هذه مجرّد قصص مخيفة (يقصّها (دينيس) و(باتريشيا للأخرين، لتخويفهم. |
Onlara Kieran'ın yaptığını söyledim. | Open Subtitles | (وأخبرتهم أن القاتل هو (كيران. |