| Garden tarafında çok sevimli küçük dairelerin olduğunu söyledim. | Open Subtitles | وأخبرته أنه هنالك شقق صغيرة رائعة في منطقة الحدائق |
| Ben de onu kadınlar tuvaletine götürdüm, ve dallamanın teki olduğunu söyledim. | Open Subtitles | لذا أخذته لحمام النساء وأخبرته أنه كان مغفلا |
| - Bana Berlinde ne işim olduğunu sordu, ben de ona bir çeşit askeri bağlantım olduğunu söyledim . | Open Subtitles | -سألنى ماذا كنت أفعل فى "برلين". وأخبرته أنه كان هناك بعض المهام العسكرية. |
| - Bana Berlin'de ne işim olduğunu sordu, ben de ona bir çeşit askeri bağlantım olduğunu söyledim. | Open Subtitles | -سألنى ماذا كنت أفعل فى "برلين". وأخبرته أنه كان هناك بعض المهام العسكرية. |
| Geçen gün Ava ile ilgili konuştuk. İntikamla huzur bulamayacağını aradığı huzurun Tanrı'da olduğunu söyledim. | Open Subtitles | تحدثت معه بالأمس عن " إيفا " وأخبرته أنه لا سلام بتصرفات الانتقام |
| Ona bu tür şeyler için çok büyük olduğunu söyledim. | Open Subtitles | وأخبرته أنه كبير على هذه الاشياء |
| Ayrıca başıma herhangi bir şey gelirse yapanın sen olduğunu söyledim. | Open Subtitles | وأخبرته أنه إذا أصابني أي مكروه فستكون أنت الفاعل! |
| Andy'e mesaj atıp, yanlış alarm olduğunu söyledim. | Open Subtitles | إذا لقد راسلت (أندي) وأخبرته أنه إنذار خاطئ. |