"وأدلة" - Translation from Arabic to Turkish

    • kanıtlar
        
    Fikir basitti: bir haberin bir parçasını alıp fotoğraf, video ve diğer güçlü kanıtlar gibi doğrulanabilir kanıtlarla denetlemek. TED كانت فكرته بسيطة: نأخذ الخبر ثم نتحقق من صحته بدليل يمكن التحقق منه مثل صور ومقاطع فيديو وأدلة أخرى قوية.
    Dört kaçırma olayında da olay yerinde gerçek anlamda büyük kanıtlar bırakılmış. Open Subtitles أربعة إختطافات وأدلة قوية في كل مسرح .. حرفياً
    Sadece sanat eserleri, nakit para değildi değerli olan bu şehirde elimde tuttuğum kozlar ses kayıtları, fiziki kanıtlar, şantajlar... Open Subtitles أعمال فنية، أموال لا تقدر بثمن، ولكن النفوذ الذي أملكه في هذه المدينة، تسجيلات صوتية، وأدلة مادية وأوراق ابتزاز،
    İnternette kişisel anlatılara dayalı kanıtlar buldum. Open Subtitles لقد وجدت هناك اشارات وأدلة على الانترنت
    DNA ve adlî kanıtlar yardımıyla çözülebilecek suçların yanlarına kâr kalacağını sanan birçok insan var şu an. Open Subtitles الان هنالك الكثير من الاشخاص الذين اعتقدوا بأنه قد فروا من الجريمة والان بالامكان اكتشافهم بالاستناد على أدلة الحمض النووي وأدلة الطب الشرعي وغيرها
    Eski belgeler ve diğer kanıtlar orada var. Open Subtitles توجد هناك وثائق قديمة وأدلة أخرى
    Bana gerçekler ve somut kanıtlar lazım. Open Subtitles أحتاج إلى حقائق وأدلة ملموسة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more