Bu yüzden, affetme ile küçümsemeyi birbirinden ayırmadığım için kendimi suçlu hissediyorum. | Open Subtitles | وأشعر بالذنب لأنني لا أعرف كيف أفصل بين الإحتقار والغفران |
Konuklar sıkıcı olunca tam bir kabus oluyor ve kendimi çok suçlu hissediyorum. | Open Subtitles | إنه كابوس عندما يكون الضيوف هم مصدر إزعاج، وأشعر بالذنب لذلك |
Elimde çorabıyla, oturmuş kendimi suçlu hissediyorum. | Open Subtitles | أنا أجلس هُناك أمسك جوربه وأشعر بالذنب. |
Onun müziğini seviyorum ve bu konuda suçlu hissediyorum. | Open Subtitles | أنا أحب موسيقاه وأشعر بالذنب تجاه ذلك. |
Turk'e et benini sevmediğimi söyledim, fakat şimdi suçlu hissediyorum. | Open Subtitles | الأمر هو ، أخبرت (تيرك) أنني لا أستلطف حبة خاله وأشعر بالذنب الآن |
Kendimi çok suçlu hissediyorum. | Open Subtitles | وأشعر بالذنب للغاية تجاه ذلك |
Ve suçlu hissediyorum. | Open Subtitles | وأشعر بالذنب |
Çok suçlu hissediyorum. | Open Subtitles | وأشعر بالذنب |