Bu benim için doğal. Ben ve arkadaşlarım, onlara kolayca bağlanabilirim. | TED | هذا طبيعي بالنسبة لي. أنا وأصدقائي, أستطيع أن أتواصل معهم بسهولة. |
arkadaşlarım ve ben uzun zamandır bir medya transferi üzerinde çalışıyoruz | Open Subtitles | أنا وأصدقائي كنا نخطط لعمل نظام توصيل إعلامي منذ زمن طويل |
arkadaşlarımla diğer insanların yanlış etiketlendiğini gördüğümüzde gülüyoruz. | TED | أضحك كثيرا أنا وأصدقائي عندما نرى الآخرين غير مصنَّفين في صورنا. |
Bazı arkadaşlarımla bir satıcıyı çarptık, mal satarken. | Open Subtitles | قمت انا وأصدقائي بسرقة تاجر مخدرات خلال عملية بيع |
Ailemi ve geride bıraktığım arkadaşlarımı özledim. | TED | افتقدت عائلتي وأصدقائي الذين تركتهم خلفي. |
Ama Dostlarım senin de dostların. Seninkiler de benim. | Open Subtitles | ولكن أصدقاؤك هم أصدقائي وأصدقائي هم اصدقاؤك |
Harika. Ben ve arkadaşlarım daha sonra bir parti vereceğiz. Neden uğramıyorsunuz? | Open Subtitles | هذا جيد، أنا وأصدقائي لدينا حفلة صغيرة فيما بعد، لمَ لا تأتون؟ |
Ertesi gün ben ve arkadaşlarım daha zorlu bir kampa gönderildik. | Open Subtitles | في اليوم التالي تماماً أُرسلت أنا وأصدقائي إلى مخيم صعب جداً |
Ben ve arkadaşlarım oradaki faaliyetlerimize izlenemez likidite sağlamak için Doğu'da para istiyoruz. | Open Subtitles | أنا وأصدقائي نريد مالًا في الشرق لتوفير سيولة لايمكن تعقبها، لأجل أنشطتنا هناك. |
Annesi çığlık atarken ve arkadaşlarım kadını tutarken çocuğun boğazını kendim kestim. | Open Subtitles | أنا ذبح هذا الفتى الشاب نفسي كما صرخت والدته وأصدقائي عقد ظهرها. |
arkadaşlarım ve ben buna canavarı beslemek diyoruz. | TED | وهكذا دواليك. أسميها أنا وأصدقائي إطعام الوحش. |
Çocukken arkadaşlarımla birlikte ona "Beyazsu" derdik. | Open Subtitles | الأطفال الصغار، أنا وأصدقائي كنا نطلق عليها المياه البيضاء |
arkadaşlarımla sonraki 72 saat görüşmedim. | Open Subtitles | وأصدقائي لم يروني خلال الـ72 ساعة التالية |
arkadaşlarımla sonraki 72 saat görüşmedim yine. | Open Subtitles | وأصدقائي لم يروني خلال الـ72 ساعة التالية |
Ailemle ve arkadaşlarımla geçireceğim zamandan vazgeçtim. | Open Subtitles | تخليت عن الكثير من الوقت مع أهلي وأصدقائي |
Bu yüzden yolculuğumun bir parçası olarak ölüm hakkındaki düşüncelerini ve nasıl hatırlanmak istediklerini öğrenmek için ailemi ve arkadaşlarımı dâhil etmeye başladım. | TED | وكجزء من مسيرة حياتي، بدأتُ في إشراك عائلتي وأصدقائي لمعرفة أفكارهم بشأن الموت، وكيف يرغبون أن يتذكرهم الآخرون. |
Beni ve tüm arkadaşlarımı üzgünken gördün ve bir şey demedin. | Open Subtitles | راقبتَني وأصدقائي إحصلْ على كُلّ الباكيون ولَمْ يَقُلْ أيّ شئَ. |
Daha sonra ben yine yetim kaldım, ve Arap Dostlarım beni buldular. | Open Subtitles | ثمّ أصبحتُ يتيماً مرة أخرى وأصدقائي العرب وجدوني |
arkadaşlarımın ve benim başımız büyük belada ve delice geldiğini biliyorum ama milyonların hayatı söz konusu ve onlar farkında bile değil. | Open Subtitles | أنا وأصدقائي في مشاكل جمة وأعلم أن هذا يبدوا جنونيا،لكن يمكن أن يموت الملايين وهم لا يعلمون حتى أحتاج إلى إستخدام هاتفك |
Seninle buraya gelebilmek için nelerden vazgeçtiğimi biliyorsun İşimden,arkadaşlarımdan ayrıldım. | Open Subtitles | تخلّيت عن كلّ شيء لأجيء هنا معك، تركت وظيفتي وأصدقائي. |
Aileme ve arkadaşlarıma kanser olduğumu nasıl söyleyeceğimi düşünüyordum. | TED | كنت أفكر كيف سأخبر عائلتي وأصدقائي بأنني مصابة بالسرطان. |
arkadaşlarla kaykay yapmaya gidiyoruz. | Open Subtitles | أنا وأصدقائي سنذهب للتزلج ثم سنذهب لنأكل شيء لاحقاً |
Dostlarımla salonu bir kolaçan ettik ve en güzel kızı seçtik. | Open Subtitles | ،عاينّت وأصدقائي الحفل ووجدنا أجمل فتاة |
Ben sizin yaşınızdayken, ben ve arkadaşım, keyfine tramvay kaçırdık. | Open Subtitles | عندما كنت في عمركم أنا وأصدقائي لقد أخذنا قطار ال من أجل المتعة |
Bu dünyadaki her saniye, bana kaybettiğim şeyleri hatırlatıyor. Çocuğumu, dostlarımı, hayatımı. | Open Subtitles | كل يوم في هذا العالم هو تذكير ليّ بما فقدته ابنتي وأصدقائي وحياتي.. |