Hayır, hiç de bile. Hatta erken gelip portakal suyu hazırladım. | Open Subtitles | لم أفعل ، بل حضرت مبكراً وأعددت عصير البرتقال |
Bir gün kalktım. Kahvaltıyı hazırladım. | Open Subtitles | استيقظت في صباح أحد الأيام وأعددت الفطور |
Stuart'ın kahvaltısını hazırladım ve havaalanına gittim. | Open Subtitles | وأعددت ليستيورت الفطور وغادرت إلى المطار |
Kahvaltını hazırladım ve beslenme çantanı da paketledim. | Open Subtitles | وفي الحقيقة أعددت كل شئ صنعت غدائك، وأعددت حقيبتك |
Neyse, hâlâ Noel geçerli, ve benim yeni ailem olduğunuz için sizlere bir hediye hazırladım. | Open Subtitles | حسناً لازال الكريسمس لنا جميعاً وأعددت لكم هدية بسيطة لأنكم تبدون كعائلتي الجديده |
Ben de onlara bu gördüğünüz ABD ile Çin'i bir parktaki tahterevallinin ayrı uçlarına oturmuş çocuklara kıyaslayan bir çizelge hazırladım. Her biri ekonomilerinin büyüklüğü ile temsil edilmiş. | TED | وأعددت لهم مخططاً يمكنكم ملاحظته، ينصّ، قارن الولايات المتحدة والصين بطفلين على طرفي أرجوحة في ساحة لعب، كل واحد منهما ممثّل بحجم إقتصاده. |
Ben de çöpü çıkardım. Aiden'ın yarınki öğle yemeğini de hazırladım. | Open Subtitles | أخرجت النفاية وأعددت غداء (إيدن) للغد |