"وأعرفُ" - Translation from Arabic to Turkish

• biliyorum
• Ve
• tanıyorum

Bunu nasıl elde edeceğimi biliyorum: Her geçen gün ilerleyerek.
وأعرفُ كيفية تحقيق ذلك: عن طريق المضي قدمًا كل يوم.

Ben bir Alman'ım, bu yüzden tam olarak nasıl hissettirdiğini biliyorum.
أنا ألماني شخصيًا، وأعرفُ تمامًا هذا الشعور.

Sormam gereken soruların şunlar olduğunu biliyorum: Bir, hırsımın neyi kapsadığıyla ilgili dürüst müyüm?
وأعرفُ أن الأسئلة التي يجب أن أطرحها على نفسي هي: الأول: هل أنا صريحة حول مدى طموحي؟

Ve cadı avcılara madalyonun bende olduğunu Ve nasıl kullanılacağını bildiğimi söyle.
وبإمكانُكِ أن تُخبري صائدو السحرة أني أملك الميدالية ، وأعرفُ كيف أستخدمها.

Yaşlı bir evli gey çift tanıyorum.
وأعرفُ بعض الجدّات السحاقيّات.

Yardımımı istemediğini biliyorum ama izin ver sana yardım edeyim.
وأعرفُ أنّكِ لا تريدين مساعدتي لكن دعيني أساعدكِ

Düşmanlarımızın da, bizden nefret ettikleri kadar birbirlerinden de ettiğini biliyorum.
وأعرفُ أيضاً أن أعدائنا يكرهون بعضهم البعض كما يكرهوننا

Asla bu kadar erken gelmezsin bunu iyi biliyorum çünkü her gün bu saatte geliyorum.
إنكَ لا تأتي أبداً بهذا الوقتِ المبكر، وأعرفُ ذلك حقيقةً لأن هذا الوقت الذي آتي به كل يوم.

biliyorum ki çektiğin acı katlanılacak gibi değildi Ve sen de kalbini kapattın.
وأعرفُ أن ذلك الحزن، لايُطاق وأنتي أغلقتِ قلبُكِ

Beni neden tehdit ettiğini biliyorum, anneme mesaj göndermeye çalışıyordum.
وأعرفُ لما قمتِ بتهديدي، لترسلي رسالةً لأمي.

- Çünkü ben senin annenim seni herkesten daha iyi tanırım Ve senin neyden yapıldığını biliyorum.
لأنني والدتُك أعرفُكِ أكثر مِن أي شخص وأعرفُ جوهركِ الحقيقي

- Donna, sen sadece insansın, Ve senin insanları okuma yeteneğini biliyorum, fakat bazı şeyler bir süre sonra kaybolabilir.
وأعرفُ بأن لديكِ القدرة الرائعة ،لقراءة الناس لكن بعض الأمور قد تزل منّا .حتّى بين الفينة والاخرى

Ve elemanların da nasıl tepki vereceğini adım gibi biliyorum.
وأعرفُ تماماً ماهي ردة فعلُ الناس

Ve uzun bir yolculuk olacağını biliyorum.
.وأعرفُ بأنّ هذه ستكونُ رحلةً شيّقة

Ayrıca bir doktora ihtiyacım olursa nerede bulacağımı biliyorum.
وأعرفُ أين أجدُ الطبيب إن احتجتُ إليه

Ayrıca bu satışı durdurmak için hala vakit olduğunu da biliyorum.
وأعرفُ أيضًا بأن لايزالُ لديكَ الوقتُ لإيقافِ هذه الصفقة .على ألّا تتم - من جدك؟

Hayır, hiçbirşey bitmedi, Ve biliyorum sana anlaşmayı geri çevirmeni söylemiştim, fakat sen bana bunu para için yapmadın...
،كلّا ، لمْ ينتهي أمرها وأعرفُ بأنني أخبرتك ،بأن ترفض تلك التسوية لكنك أخبرتني ...بأنكَ لا تقومُ بها لأجل المال و

Yani -- (Kahkaha) Bana batıyor Ve biliyorum ki bu konuda bir şeyler yapmalıyım.
لذلك -- (ضحك) إنها تزعجني، وأعرفُ أنه ينبغي عليّ القيام بشيء حيالها.

Cilt bakımında lisans sahibiyim Ve iyi makyaj yapmayı bilirim.
أنا مرخّصة في مجال العناية بالبشرة وأعرفُ .كيفَ أقومُ بعمل مساحيق التجميل

Bu odadaki herkesi tanıyorum.
وأعرفُ كلَّ شخصٍ هنا في هذه الغرفة