Çünkü biliyorum, sizin de bildiğinizi biliyorum, burası Toskana değil. | TED | لأنني أعلم، وأعلم أنكم جميع تعلمون، أن هذه ليست توسكاني. |
Güleceğinizi biliyorum ama çaresiz bir durumda olduğumuzu unutmayın ve bana kulak verin. | Open Subtitles | ، وأعلم أنكم ستضحكون عليُ لكن تذكروا أننا في وضع يائس لكي تسمعونيّ |
Şimdiyse, tütün hakkında konuşuyoruz ve biliyorum ki gözünüz direkt olarak 3 numaraya çarptı: sağlık ve refah. Aslında, tütün kontrolünü arttırmak | TED | الآن، نحن نتحدث عن التبغ، وأعلم أنكم ستنتقلون مباشرةً إلى الرقم ثلاثة: الصحة الجيدة وحسن الحال. |
Bununla ortaya çıktığımda, herkes bana güldü biliyorum öyle yapmak istemediniz ama bir adam öyle hoş göründüğünde bunu kafaya almak berbat. | Open Subtitles | عندما أتيت بها الجميع ضحك وأعلم أنكم لم تقصدون ذلك لكنه أمر مزري عندما رجل مثلي يأتي |
biliyorum birbirinize çok yakınsınız ama onun yakın geçmişinden çokça şüphe çeken bazı şeyler var. | Open Subtitles | وأعلم أنكم قريبين ولكن هناك بعض الأشياء من ماضيها القريب تبدو مريبة جدًا |
Marslı hiçbir devriye tarafından götürülmek falan istemiyorum ve sizin de bunu istemediğinizi biliyorum. | Open Subtitles | أنا لا أود أن يتم نقلي بواسطة أى دورية وأعلم أنكم أيضاً لا تُريدون ذلك يا رفاق |
Masum olduğumu ve masum olduğumu bildiğinizi biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم ، وأعلم أنكم تعلمون بأني بريئة |
Sizin dedikleri şeyi daha önce yaptığınızı biliyorum. | Open Subtitles | وأعلم أنكم جميعاً كنتم هناك تمارسون ما يدعونه... |
Direncinizi yitirmeyeceğinizi ve Peder John Pope'u alkışlarla sahneye davet edeceğinizi biliyorum! | Open Subtitles | أعرف أنكم ستبقون أقوياء وأعلم أنكم ستستقبلون الآن للتحدث عبر الميكروفون, القس"جون بوب"! |
Direncinizi yitirmeyeceğinizi ve Peder John Pope'u alkışlarla sahneye davet edeceğinizi biliyorum! | Open Subtitles | أعرف أنكم ستبقون أقوياء وأعلم أنكم ستستقبلون الآن للتحدث عبر الميكروفون, القس"جون بوب"! |
Anne babanızı çok özlüyorsunuz, ben de onu biliyorum. | Open Subtitles | وأعلم أنكم تفتقدون والديكم كثيراً. |
Bunu hissettiğinizi biliyorum. | TED | وأعلم أنكم تشعرون به. |
biliyorum ki siz de seveceksiniz. | Open Subtitles | وأعلم أنكم ستستمتعون به |
Sizin de beni sevdiğinizi biliyorum. | Open Subtitles | وأعلم أنكم تحبونني أيضاً |
Ve sizin çok miktarda paranız olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | وأعلم أنكم تفتقرون للمال. |
Toby aramalarıma cevap vermiyor, hala arkadaş olduğunuzu biliyorum. | Open Subtitles | (توبي) لا يردّ على اتصالاتي وأعلم أنكم لا تزالون أصدقاء |
biliyorum, hepiniz bir şeyler kaybettiniz. | Open Subtitles | وأعلم أنكم جميعاً فقدتم شيء، ولكن أحتاج مُساعدتكم لإمساك (ماردون) |
Topaz'ın da ucuz olduğunu düşündüğünüzü biliyorum. | Open Subtitles | وأعلم أنكم تظنون أن "توباز" بخيلة... |