"وأغلب" - Translation from Arabic to Turkish

    • çoğu
        
    ve çoğu balık soğuk kanlıdır, kendilerini ısıtmaya ihtiyaçları yok. TED وأغلب الأسماك هي من ذوات الدم البارد فهي ليست بحاجة لحرارة كي تدفئ نفسها
    Ve büyümenin çoğu şehirlerin içinde değil çevrelerindeki gecekondu semtlerinde oluyor. TED البيئات وأغلب النمو ليس في المدن ولكن في الاحياء الفقيرة التي حواليها
    1970'te ABD ve Avrupa'nın çoğu hastalıktan kurtuluyor. TED أما عام 1970 فقد تخلصت منه الولايات المتحدة وأغلب أوروبا
    İşlerimin çoğu beni First, Water ve Power gibi fantazilerime fon sağlamakla meşgul ediyor. TED وأغلب عملي اليومي يبقيني منشغلاً لتمويل أوهامي، كالماء والطاقة.
    çoğu Orta Amerika'dan geliyor. Open Subtitles وأغلب هذه الفراشات جاءت من أمريكا الوسطى
    Ama sonra Manhattan Projesi çıktı ve bilim adamlarının çoğu Los Alamos'a aktarıldı. Open Subtitles لكنّه أوقف وأغلب العلماء نقلوا إلى لوس الاموس. ماعدا لا أحد منهم جعله أبدا إلى لوس الاموس.
    Bu enerjinin çoğu iki kartelde mi yoğunlaşıyor? Open Subtitles وأغلب تلك الطاقة تكون مركزة على إثنان من الإحتكارين؟
    Bu enerjinin çoğu iki kartelde mi yoğunlaşıyor? Open Subtitles وأغلب تلك الطاقة تكون مركزة على إثنان من الإحتكارين؟
    Ve çoğu zaman, arkadaştırlar, senin ve benim gibi. Open Subtitles وأغلب الأحيان, هما صديقان, مثلنا أنا وأنت
    çoğu pek akla yatkın değil ve hiç olmadı. Open Subtitles انها لا تبدو معقولة دائما وأغلب احداثها لم تحدث
    çoğu pek akla yatkın değil ve hiç olmadı. Open Subtitles انها لا تبدو معقولة دائما وأغلب احداثها لم تحدث
    Herkese 33 diyorum, çıktığım adamların çoğu 27 sanıyor. Ama değil. Open Subtitles أخبر الجميع أن عمرى هو 33، وأغلب الرجال الذين واعدتهم يعتقدوا أنه 27، لكن لا
    Herkese 33 diyorum, çıktığım adamların çoğu 27 sanıyor. Ama değil. Open Subtitles أخبر الجميع أن عمرى هو 33، وأغلب الرجال الذين واعدتهم يعتقدوا أنه 27، لكن لا
    çoğu insan bunun ceremesini çekemez. Open Subtitles يكون تذكارا خاصا ، صغيرا من أجلك وأغلب الناس ليس لديهم القدرة على ذلك
    Bu cinayetlerin çoğu Horoz'un etrafında ve devriyesinde işlendi, doğru mu? Open Subtitles وأغلب الذين قُتلوا كان يعرفهم، أليس كذلك؟
    Ve bir çoğu da en az senin kadar etkileyiciydi. Open Subtitles وأغلب من يحصل عليها لديه سيرة ذاتية رائعة كهذه.
    Ve bir çoğu da en az senin kadar etkileyiciydi. Open Subtitles وأغلب من يحصل عليها لديه سيرة ذاتية رائعة كهذه.
    Serseridir, insanın başına iş açıp durur ama çoğu zaman suratındaki gülümsemeye bir tane yapıştırmak istemişimdir. Open Subtitles بالطبع هو نذل وصانع مشاكل وأغلب الأحيان أرغب بصفع الإبتسامة من على وجهه
    Pek sıkı çalışmam ve fikirlerimin çoğu ne orijinal ne de boktan, ve hala bir işe bodoslama dalarım. Open Subtitles لا أعمل بجهد كبير وأغلب أفكاري إما أن تكون أصيلة أو تفاهة بالكامل ونعم أعمل في الوظيفة التي أكون غير مهيئة لها
    Saldırılar birden bire belirmişti ve çoğu Yemenli normal hayatlarına devam ediyordu. Open Subtitles الهجمات تظهر من العدم وأغلب اليمنييون يعيشون حياتهم الطبيعية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more