Şimdi sana söylüyorum, biraz topraktan daha fazlasına ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | وأقولها لك من الآن ستحتاج أكثر من بعض التراب لهذا |
Ben öte tarafla güvenli bir şekilde iletişime geçiyorum ve suratınıza karşı sizin bir hiç ve üç kağıtçı olduğunuzu söylüyorum. | Open Subtitles | أنا أتواصل بشكلِ مطلق مع العالم الآخر، وأقولها في وجهك لست سِوى مخادع. |
Son derece saygıyla söylüyorum bunu. İkinci aşamaya hoş geldin. | Open Subtitles | وأقولها باحترام كامل، أهلًا بك في المرحلة الثانية. |
Pekala, dürüst olup söyleyeceğim. | Open Subtitles | حسناً ، سأكون صريحة معك وأقولها فقط |
O yüzden söyleyeceğim. | Open Subtitles | أنا فقط سأخرج وأقولها |
Hayır. Onlara da söyledim, sana da söylüyorum. | Open Subtitles | لا، لقد قلت لهم، وأقولها لك |
Barkley değildi ve bunu gerçeğe dayanarak söylüyorum. | Open Subtitles | -لا تمزح لم يكن " باركلي " وأقولها لك |
Seni seviyorum ve bunu Marie'nin önünde söylüyorum. | Open Subtitles | وأنا أحبك. وأقولها أمام (ماري) |
Çok garip haberler aldım ve söyleyeceğim şeye geleceğim. | Open Subtitles | و أنا فقط سأخرجها وأقولها |
Şimdi söyleyeceğimi sadece bir kere söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأقولها وأقولها مرة واحدة فقط |
Daha önce de söylemiştim, yine söyleyeceğim. Elena hep istediğim bir hayata sahip oldu. | Open Subtitles | قلتها قبلًا، وأقولها مجددًا، (إيلينا) نالت الحياة التي أردتها دومًا. |
Yine söyleyeceğim. | Open Subtitles | قلتها من قبل، وأقولها مجددًا |
Pekâlâ, kısa kesip söyleyeceğim. | Open Subtitles | حسناً سأجرؤ وأقولها: |
Bakın ne söyleyeceğim, | Open Subtitles | سأخرج وأقولها |