Küçük reçete defterini al ve bana sıçmamı sağlayacak bir ilaç yaz. | Open Subtitles | لذا أخرج ورقة وصفتك الصغيرة وأكتب لي وصفة تجعلني أتغوط. |
# İşin aslını istersen dostum, al sana bir kalem Git eve yeni birşeyler yaz madem # | Open Subtitles | # حقيقة يا رجل، هنا قلم رصاص أذهب الى البيت، وأكتب بعض الهراء # |
Yüzyılın skandalını yazacağım ve... ve tüm dünya tekrar tüm kadınların aynı olduğunu öğrenecek. | Open Subtitles | وأكتب على قبرها يكشف عنه بعد قرن إذن العالم سَيَعْرفُ بشكل نهائي ماذا سيحدث لامثالها |
Sana iki testis reçetesi yazacağım. | Open Subtitles | في الواقع سأتكرم وأكتب لك وصفة للحصول على خصيتين |
Bunun üzerine düşündükten sonra inkarın gündemimde olmayacağına karar verdim. Düşünmem, yazmam ve araştırmam gereken daha önemli şeyler vardı ve işime baktım. | TED | بعد أن فكرت ملياً بالأمر، قررت بأن إنكار المحرقة لن يكون من اعتباراتي؛ كانت لدي أمور أهم لأقلق وأكتب وأبحث بها، وتابعت قدماً. |
Oturmuş, sevgili karıma mektup yazıyordum, adam içeri daldı. | Open Subtitles | بينما أنا اهتم بشئونى الخاصة وأكتب خطاباً الى زوجتى الحبيبة |
Kitabımı yazmak dört yılımı almıştı. | Open Subtitles | لقد أمضيت أربع سنوات في البحث وأكتب كتابي |
Ve sonra her gece odama gittim ve ben yazdım o cevapladı. | Open Subtitles | و كل ليلة كنت أذهب الى غرفتى وأكتب له ,وهو يقوم بالرد على مرة أخرى |
Ted, Ted, Ted! YouTube'a gir ve "Robin Scherbatsky sabah programı kusması" yaz. | Open Subtitles | تِد) ، (تِد) افتح "اليوتيوب" وأكتب) " تقيأ (روبن شورباتاسكي) في عرض الصباح" |
Pekala, şunu al. Dediklerimi dikkatle yaz. | Open Subtitles | حسناً، خذ هذا .وأكتب التالي بحرص |
Google Earth'e gir ve adresini yaz. çeviri: timoti | Open Subtitles | إذهب إلى موقع قوقل إيرث وأكتب عنوانك :ترجمة Khaled Al-shammari @TransMood حصرياً : لموقع الشاشة الغربية @WesternScreen |
Ama burada kalacağım ve senaryomu yazacağım, ve en iyi öğretmen olduğundan emin olmak için ve 7/24 kıçının dibinde olacağım. | Open Subtitles | لكن سوف أبقى هنا وأكتب السيناريو خاصتي وأراقب مؤخرتك طوال الوقت حتى تصبح |
Bu çöplüğü satacağım ve sana bir çek yazacağım. | Open Subtitles | سأبيع هذا المنزل وأكتب لك شيك نقدي |
Günlüğüme böyle büyük göğüslere hiç sahip olamayacağımı yazacağım. | Open Subtitles | "سأصعد للأعلى وأكتب في مفكرتي أن صدري لن يكبر كهاتين" |
- Takip edebilirim. Okumam yazmam var. | Open Subtitles | قد أفهمك فأنا أقرأ وأكتب الشيفرة |
Gidip rapor yazmam gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن أذهب الآن وأكتب التقرير. |
Gündüzleri hamallık yapıyordum geceleri senaryo yazıyordum. | Open Subtitles | كُنت أعمل ناقلاً للأثاث خلال اليوم, وأكتب سيناريوهات تجريبية فى الليل. |
Ve blog yazıyordun. Ve blog yazıyordum. | Open Subtitles | ـ وتكتب في المدونة ـ وأكتب في المدونة |
Makalelerimi yazmak ve tezimi araştırmak için on yıl harcadım. | Open Subtitles | قضيتُ 10 سنوات أبحث وأكتب حول هذه الأطروحة |
Uzay tarihi hakkında kitaplar yazdım, fizik ve din tarihi hakkında, ve New York Times, L.A. Times için makaleler yazıyorum. | TED | لقد كتبت كتباً حول تاريخ الفضاء، تاريخ الفيزياء والدين، وأكتب مقالات لأناس مثل صحيفة النيويورك تايمز، ولوس أنجلوس تايمز. |
Hayır, dinle. Şimdilik sadece araştırma ve yazı ama zamanla başka şeylere de imkan verebilir. | Open Subtitles | لا , اسمعني , انا فقط أبحث وأكتب ولكنها قد تؤدي الى أشياء أخرى |
Ama sonra, bilirsin, aylarca bekleyişten sonra bir şarkı sözü yazarı bulur ne kadar çöktüğüm hakkında bir şarkı yazardım. | Open Subtitles | ومن ثم، بعد شهور من الكآبة، سأبحث عن شاعر كلمات، وأكتب أغنية عن مدى الكآبة التي شعرت بها |
Ben babamın kızıyım. Okurum, yazarım, dünya sağlığıyla ilgili endişelenirim. | TED | أنا ابنة والدي. أقرأ وأكتب وأفكر كثيرا في الصحة العالمية. |
Soğuk kanlı bir bilimciyim ve bu müze için antropolojik bir araştırma yazıyorum. | Open Subtitles | أنا مجرد عالمة ... في ذوي الدم البارد وأكتب دراسة انثروبولوجية لهذا المتحف |