O benim babam ve onu seviyorum. | Open Subtitles | إنه ليس لصاً فحسب. إنه والدي. وأنا أحبه. |
Güçsüz, güçlü, sağlıklı da olsa o hâlâ babam ve onu seviyorum. | Open Subtitles | سليم قوي ضعيف ما زال أبي وأنا أحبه |
Çünkü tam bir aptaldım, ve onu seviyorum, ve o gitmeden önce onu görmeliyim 706 00:34:34,157 -- 00:34:36,825 | Open Subtitles | لأنني كنت حمقاء للغاية وأنا أحبه, ويجب أن أراه قبل أن يغادر - لذا, تمنوا لي التوفيق |
O benim kardeşim ve onu seviyorum. | Open Subtitles | إنه أخي وأنا أحبه |
Ron evleniyor, ve onu seviyorum onu önemsiyorum, ve bugün gelmiş geçmiş en güzel gün ve bunu konuşacak zamanım yok! | Open Subtitles | (رون) سيتزوج، وأنا أحبه وأنا أهتم بشأنه، وهذا أفضل يوم على الإطلاق وليس لدي الوقت للتحدث بشأن هذا |
ve onu seviyorum. | Open Subtitles | وأنا أحبه |
ve onu seviyorum. | Open Subtitles | وأنا أحبه |