Ve sanırım son çözüm bu bizim Amerika Birleşik devletlerinde ne yaptığımıza bağlı. | Open Subtitles | وأنا أظن أن ذلك يعتمد في النهاية على ما نفعله نحن هنا في الولايات المتحدة |
Bak, ben... özür dilerim, çünkü daha fazlasını yapabilir seni uyarabilirdim Ve sanırım bu iş çok daha farklı bir yolda sonuçlanabilirdi. | Open Subtitles | انظر أنا اسف لأني أظن أنه كان يمكن أن أفعل أكثر من مجرد تحذيرك وأنا أظن أن النتيجة كانت |
Ve bence bu öyle düzeyde bir değişim ki sizin torunlarınız ya da onların torunları sizden çok farklı bir tür olabilir. | TED | وأنا أظن أنه مع هذا الحجم من التغيير المطرد أحفادك أو أولاد أحفادك قد يكونون صنفا مختلفا تماما عنك. |
Ve bence, düşünebilmen için, beynin olması gerekir. | Open Subtitles | وأنا أظن أنه لا بد لك من عقل لتفكر |
Ve düşünüyorum da, bir bakıma bu benim için de aynı olabilir. | Open Subtitles | وأنا أظن, وبطريقة ما ربما ذلك ينطبق عليَّ |
Ve düşünüyorum... Sen sarhoş ve kambur bir zorbalısın. | Open Subtitles | .. وأنا أظن بأنك سكّير حقير متنمر |
Orada öldüğünü düşünerek giderken, geri dönmüş olabilirmiyim diye mi soruyorsun? | Open Subtitles | أننى عندما تركتها وأنا أظن أنها ميتة أننى ربما نظرت ورائى؟ |
Trip seçimi kaybedeceğinden korkuyor Ve sanırım bu onu birazcık çaresizleştirdi. | Open Subtitles | تريب خائف أنه سيخسر الحمله الانتخابيه, وأنا أظن أنها بدأت تجعله محبطاً. |
Ve sanırım senden çok kısa sürede çok şey bekledim ve bunun için üzgünüm. | Open Subtitles | وأنا أظن أنني قمت بدفعك نحو الكثير في وقتٍ قصير و.. وأنا متأسف عن ذلك |
Çok uzun bir yolculuktu, Ve sanırım çok büyük bir yanlış anlaşılma oldu. | Open Subtitles | وأنا أظن أن هناك سوء تفاهم كبير هنا |
Ve sanırım o arkadaşı katil. | Open Subtitles | وأنا أظن أن هذا الصديق هو القاتل. |
Ve sanırım sen de söylemezsin. | Open Subtitles | وأنا أظن أنك لن تخبرها لذا |
Ve bence, sen yeterince hayatı söndürdün. | Open Subtitles | وأنا أظن أنك دمرت حياة ما يكفي من الناس |
Ve bence söylediklerinizden fazlasını biliyorsunuz. | Open Subtitles | وأنا أظن بأنك تعلم أكثر عن ذلك مما تدعي |
Ve bence bu çok iyi bir anlaşma. | Open Subtitles | وأنا أظن أنها صفقة رابحة |
Hayır, o sabah herşeyin mükemmel olduğunu düşünerek uyanmak isterdim. | Open Subtitles | لا ، أود أن أستيقظ في ذلك اليوم وأنا أظن بأن كل شيء على مايرام |
Öldüğünü düşünerek büyüdüğüme inanamıyorum. | Open Subtitles | كنت حاضنتك على ركبتيّ لا أصدّق أنني كبرت وأنا أظن أنّك ميتة |