"وأنا فقط" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ben sadece
        
    • Ve ben
        
    • ve sadece
        
    • Ben de
        
    • bir türlü
        
    • ve daha yeni
        
    Ve Ben sadece bir saat kadar bekledim, sadece içeriye batırdım. Open Subtitles وأنا فقط وقفت لمدة ساعة تقريبا ، فقط نقع عليها في
    Ama Ben sadece sizinle olmak istiyorum eğer izin verirseniz, sonsuza kadar. Open Subtitles وأنا فقط أريد أن أكون معكم إلى الأبد ، إذا كان سمحتوا لى
    Ve Ben sadece onu bulup, gerçekleri öğrenmek istiyorum. Open Subtitles وأنا فقط أريد أجلبه إلينا و أخذ الحقائق من طرفه
    Tamam, başına pek çok dert açtım Ve ben, ben benden hoşlandığını düşünmedim. Open Subtitles أعلم بأنني أسبب الكثير من الدراما وأنا فقط لم أظن أنك معجب بي
    Bana kızmıştı Ve ben de bir ara vermek istedim. Open Subtitles لقد كانت غاضبةً مني وأنا فقط أردتُ فترةً من الإنفصال
    Bunun bizim planladıklarımızla bir ilgisinin kalmadığını biliyorum ve sadece seninle konuşmak istiyorum. Open Subtitles أعلم أنه ليس هذا ما خططنا له , وأنا فقط أريد التحدث معك
    Ben de çocuğun hayatını kurtarmak için kirpik kıvırıcımı boğazına sapladım. Open Subtitles وأنا فقط رميت مشبك الشعر أسفل رقبته من أجل انقاذ حياته.
    Ben yalnızca bir kaç aydır senin annenim, ve Ben sadece... Open Subtitles لقد كنت اماً لكِ لبضعة أشهر للأن وأنا فقط
    Parçaları sen buldun. Ben sadece onları birleştirdim. Open Subtitles حسنا, أنت وجدت الأجزاء وأنا فقط جمعتها مع بعض
    Ve Ben sadece onun gözünde iyi bir ilk izlenim bırakmak istiyorum. Open Subtitles وأنا فقط اريد حقا أن اجعل اول انطباع جيد.
    Çok zor oldu, Ben sadece herşeyi birarada yürütmeye çalışıyorum. Open Subtitles وكانت صعبة، وأنا فقط... ... محاولة لعقد كل شيء معا.
    Tamam Ben sadece onuncu sınıfa kadar okudum. Open Subtitles أنا أعترف، وأنا فقط درس حتى الصف العاشر.
    Herkes geri döneceğime inanıyordu Ve ben popomun üstüne oturdum. Open Subtitles الجميع يعد علىّ للرجوع سريعاً وأنا فقط هبطت على مؤخرتى
    Şerif psikopatın teki Ve ben de ona sadece özgür olmak isteyen bir grup insanı yakalamasında yardım ettim. Open Subtitles شريف هو سوسيوباث وأنا فقط ساعدته والاستيلاء على مجموعة من الأبرياء الذين جريمة فقط كان يحاول أن يكون حرا.
    Bak, ben daha önce bir hemşire ile tanışmamıştım hiç ve sadece hayat ile ilgileniyorum. Open Subtitles حسنا، اسمعي، لم ألتق بممرضة من قبل وأنا فقط معني بـ، حسنا، بالحياة.
    Eh, büyük bir yıldız alırsak ve sadece tahmin ediyorum, Open Subtitles حسنًا، إذا حصلنا على نجم كبير وأنا فقط أخمن
    Evet seviyorum, eskileri severim, yaşlı insanları seviyorum ve sadece? Open Subtitles - واو - نعم أَحبُّ أَحبُّ كبار السنَ - أَحبُّ كبارَ السنّ وأنا فقط,
    Ben de kilise çanlarını kasabadaki yüz yiyen maymunları yok edebilmek için sattım. Open Subtitles وأنا فقط بعت جرس الكنيسة لأدفع للمبيدات لتبعد القردة آكلة الوجوه من المدينة
    Doğanın korku ve bir o kadar da meraklı güzelliğinin üzerinde olduğuma bir türlü inanamıyordum. Open Subtitles وكنت ، مثل ، وذلك في رهبة من الجمال الطبيعي وأنا فقط لم أصدق كان ، مثل ، في الواقع يحدث ، وتعرفون؟
    Yani, evet demek istiyorum, ama çok genç ve daha yeni tanıştık Open Subtitles أعني، أريد أن أقول نعم، لكنه حتى الشباب، وأنا فقط اجتمع له.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more