"وأنا في حاجة" - Translation from Arabic to Turkish

    • gerek
        
    • ihtiyacım var
        
    Eğer kalırsam güvende hissetmem gerek, Sam. Open Subtitles وأنا في حاجة الى الشعور إذا بقيت آمنة ، وسام.
    Pekâlâ, neredeyim bilmiyorum ama onun beni kandilleri görmeye götürmesi gerek çünkü hayatım boyunca bunun hayalini kurdum. Open Subtitles حسنا ، أنا لا أعرف أين أنا ، وأنا في حاجة له لكي يأخذني لأرى الفوانيس ، لانني كنت احلم بها حياتي كلها
    Onunla görüşüp konuşmam gerek. Open Subtitles أحتاج لرؤيته وأنا في حاجة إلى التحدث إليه
    Ama hayatımı yeniden düzene sokuyorum, ve Sean'dan ayrılmaya ihtiyacım var. Open Subtitles ؟ ولكن عندما إعيد التفكير، حياتي، وأنا في حاجة لترك شون.
    Sana ihtiyacım var Kızların da sana ihtiyacı var. Open Subtitles وأنا في حاجة لكِ حسناً ، الفتيات بحاجة لكِ
    Bir hikâye anlatmaya çalışıyorum ve anlatmak için bir karaktere ihtiyacım var. Open Subtitles أعني أن أحاول ان اروي قصة وأنا في حاجة الى شخصية لمساعدتي في اخبار هذه القصة
    Bazı önemli ihtimallerle karşı karşıya olabilirim ve şansın yanımda olması gerek. Open Subtitles ربما أواجه بعض الصعوبات الطويلة وأنا في حاجة لسيدة الحظ علي جانبي الآن
    Hay sikeyim, mola vermem gerek. Open Subtitles اللعنة لي، وأنا في حاجة الى كسر.
    Telefonuna cevap vermiyor, ve onunla gerçekten konuşmam gerek. Open Subtitles وأنا في حاجة ماسة لمحادثتها
    O mektup Lapointe'in ofisinde. Onu almam gerek. Open Subtitles ذلك الخطاب في مكتب (لابوينت) وأنا في حاجة إلى الوصول إليه
    Benim de ellerimi yıkamam gerek. Open Subtitles وأنا في حاجة مٌلحّة لغسل يديّ
    Bölgeseller yaklaşıyor, ve benim parlak, Amerika'daki en güzel kızlardan bazılarını omzunda taşıyacak, ama onlarla ilgilenmeyecek birine ihtiyacım var. Open Subtitles التصفيات الجهوية لفريق التشجيع تقترب بسرعة، وأنا في حاجة إلى مثلي جنس وسيم لكن غير مفضوح ليقوم برفع بعض من أجمل الفتيات
    Takım olduğumuzu söylüyorsun ama yalan söylürdun ve benimle dalga geçiyordun ve eğer Bölge yarışmasına katılacaksam bir çeşit açıklamaya ihtiyacım var. Open Subtitles حسناً، أنت تقولين أننا فريق، لكنك كنت تكذبين علي وتعبثين بعقلي وأنا في حاجة إلى بعض التوضيح إذا كنت سأذهب للتصفيات الجهوية.
    Bir bıçağa, eldivene ve bir lastiğe ihtiyacım var. Open Subtitles وأنا في حاجة الى سكين، وقفازات و وشريط المطاطي
    NATO'nun Polonya sınırındaki insansız hava araçlarına ihtiyacım var. Open Subtitles حلف شمال الاطلسي لديه طائرات بدون طيار على الحدود الشرقية بولندا وأنا في حاجة إليها.
    O yüzden en azından iki dakikalığına dürüst olmaya ihtiyacım var. Open Subtitles وأنا في حاجة لأن أكون صريحاً على الأقل لدقيقتين.
    Aslında, tam da raporumu bitirmek üzereydim, ve senden son bir yoruma ihtiyacım var. Open Subtitles في الواقع، أنا فقط حول لإنهاء تقريري، وأنا في حاجة تعليق أخير واحد من أنت.
    -Peg, ona ihtiyacım var. Ve ona şimdi ihtiyacım var bebek. Open Subtitles الوتد، أنا في حاجة إليها وأنا في حاجة إليها الآن، وطفل رضيع!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more