eminim İçişleri de, içlerinden birinin silahsız iki vatandaşa silahını doğrulttuğunu ve onları tehdit ettiğini duymaktan çok hoşlanır. | Open Subtitles | وأنا متأكد من أن وزارة الداخلية ستحب أن تسمع أن واحداً منها.. قد سحب سلاحه وهدد مدنيين غير مسلّحَين. |
eminim ki bir baş komiserin kızını tehdit etmek yasadışıdır avukat bey. | Open Subtitles | حسنا، وأنا متأكد من أن تهدد ابنة قائد الشرطة ليست قانونية، مستشار. |
Charlie ve Richie'nin, Levi ile birlikte bankayı soyduklarına eminim. | Open Subtitles | وأنا متأكد من أن تشارلي وريتشي قام بالعملية مع ليفي |
Ve, ben eminim bu gruptaki insanlar buna cozumler gelistirebilirler. | TED | وأنا متأكد من أن الناس في هذا الحشد يمكنهم على الارجح العثور على حلول لها. |
eminim bu odada belki muhteşem işler başarmış kar amacı gütmeyen teşkilatların başka 15 harika hikayesi vardır. | TED | وأنا متأكد من أن في هذه القاعة هناك، ما يقارب، 15 قصّة أخرى رائعة من المنظمات غير الرّبحية التي تقوم بعمل مذهل. |
Profesöre iyi şanslar dileğimde hepinizin bana katılacağına eminim. | Open Subtitles | وأنا متأكد من أن جميعكم يشاركني في التمني للأستاذة بكامل التوفيق |
Daniel eminim ki yöre halkı tarafından uyarılmıştır. | Open Subtitles | وأنا متأكد من أن دانيال حذر من السكان المحليين |
Bunlar gerçekten umurumda değil ve eminim çoğunuz için de böyle. | Open Subtitles | لا يهمني حقا تلك الأشياء وأنا متأكد من أن الكثير منكم يا رفاق لا يهتموا أيضا |
Dışarıda daha yoğun deneyimler arayanlar olduğuna eminim. | Open Subtitles | وأنا متأكد من أن هناك من يبحث عن تجربة واقعية |
Beni öldürmek istediğini görebiliyorum eminim geçerli sebeplerin de vardır ama yine de senden bir şey istiyorum hızlı olsun. | Open Subtitles | ... أستطيع أن أرى ذلك بأنك تريد قتلي وأنا متأكد من أن أسبابك صحيحه لكن علي أن أطلب منك معروفاً |
Beni öldürmek istediğini görebiliyorum eminim geçerli sebeplerin de vardır ama yine de senden bir şey istiyorum hızlı olsun. | Open Subtitles | ... أستطيع أن أرى ذلك بأنك تريد قتلي وأنا متأكد من أن أسبابك صحيحه لكن علي أن أطلب منك معروفاً |
eminim bizimle geçireceği zamanın muhteşem bir deneyim olmasını sağlayacaksınız. | Open Subtitles | وأنا متأكد من أن كل منهم سوف جعل إقامتك تجربة رائعة. |
- Bir saniye. Burada olmamız da eminim size yardımcı olmuyordur hanımefendi fakat bazı belgeleri doldurmanız gerekiyor. | Open Subtitles | مهلاً، وأنا متأكد من أن وجودنا هنا لم يسهّل يومك، سيدتي |
Yaklaşık 12 yıl önce Dublin'de bir vapur iskelesine vardım, profesyonel bir yabancı, baktığınız zaman ve eminim daha önce hepinizin böyle bir tecrübesi oldu, değil mi? | TED | إذًا انجرفت إلى ميناء المعديات في دبلن قبل حوالي 12 سنة، احترف الاغتراب إذا صح لنا أن نقول وأنا متأكد من أن جميعكم قد مر بهذه الخبرة من قبل، أليس صحيح؟ |
eminim herkes cep telefonundan keyif alıyordur, çünkü üçüncü dünya ülkelerinin en ücra köşelerinde bile kullanılabiliyorlar. | TED | وأنا متأكد من أن الجميع هنا يستخدمون الهواتف المحمولة بحيث يمكنك إستخدامها في المناطق النائية من العالم، في دول العالم الثالث. |
Ayrıca eminim ki, çocuğunuz çalışmalarında bundan esin... Neden devam etmiyoruz ki, çocuklar? | Open Subtitles | وأنا متأكد من أن طفلك سوف تحتضن دراستهم... |
eminim okumak bir ızdıraptır. | Open Subtitles | وأنا متأكد من أن قراءة الرسالة مزعجة. |
Carter'ın de senin olay mahalli üzerinde çalıştığına eminim. | Open Subtitles | وأنا متأكد من أن (كارتر) تعمل على مسرح جريمتك |