"وأنا يُمْكِنُ" - Translation from Arabic to Turkish

    • ve
        
    Böylece Dr. Costa ve ben bu ameliyatı üçünüz için yapabileceğiz. Open Subtitles لكي الدّكتور كوستا وأنا يُمْكِنُ أَنْ أُؤدّي جراحةَ في الثلاثة منك.
    Sen ve ben bunu sonra çözebiliriz. kapıyı aç Jenkins. Open Subtitles أنت وأنا يُمْكِنُ أَنْ أَصفّي حسابَنا لاحقاً، يَفْتحُ البابَ جينكنز.
    Annen ve ben bunun daha ne kadarını kaldırabiliriz bilmiyorum. Open Subtitles أنا لا أَعْرفُ كَمْ أكثر هذه أمِّكِ وأنا يُمْكِنُ أَنْ آخذَ.
    Leo ve ben ödül avcısı taklidi yapabilir ve Tyler'ın bizde olduğunu söyleyebiliriz. Open Subtitles الأسد وأنا يُمْكِنُ أَنْ أَتظاهرَ بصفة صيّادي الوفرةِ ورأي الذي عِنْدَنا تيلر.
    Sen ve ben ikimiz asında bir iş yapabiliriz buna ne dersin? Open Subtitles أنت وأنا يُمْكِنُ أَنْ نحْلَّ شيء بيننا نحن الاثنين
    ve sadece profesyonel olarak demek istemiyorum. Open Subtitles بأنّك وأنا يُمْكِنُ في الحقيقة التعايشْ بنجاح. وأنا لا أَعْني فقط بشكل محترف.
    ve aynı şeyi Julia ile ilgili de söyleyebilirim. Open Subtitles وأنا يُمْكِنُ أَنْ أَقُولَ نفس الشيءِ حول جوليا.
    ve sana değiştiğimi söyleyebilirim ama, Open Subtitles وأنا يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَك بأنّني تَغيّرتُ، لكن
    Reddedilme uzmanıyımdır ve bu yüzünüzden okunuyor. Open Subtitles أَنا خبيرُ في الرفضِ، وأنا يُمْكِنُ أَنْ أَراه على وجوهِكَ.
    Umarım sen ve ben hiç birşey olmasa bile en azından iyi arkadaş oluruz. Open Subtitles أَتمنّاك وأنا يُمْكِنُ أَنْ أَنْموَ لِكي يَكُونَ، إذا لا شيءِ ما عدا ذلك، الأصدقاء العظماء.
    ve yardımın dokunabilir, Richard. Open Subtitles وأنا يُمْكِنُ أَنْ أحتاج مساعدتكَ، ريتشارد
    Son zamanlarda çok düşüncesiz ve bencildi yüzüne dâhi zor bakıyorum. Open Subtitles مؤخراً هو كَانَ الطائش والأناني، وأنا يُمْكِنُ أَنْ أَنْظرَ إليه بالكاد الآن.
    Biliyorsun ki ondan daha iyi dans ediyorum ve sana kazanmayı garanti verebilirim. Open Subtitles تَعْرفُ أَنا اراقص أفضل مِنْها، وأنا يُمْكِنُ تقريباً إضمنْ لك فوزَ آخرَ
    ve ona istediğim her şeyi yaptırabilirim. Open Subtitles وأنا يُمْكِنُ أَنْ أَجْعلَها تعمَلُ أيّ شئُ أُريدُ
    ve okula vicdan azabı duymadan geri dönebilirim. Open Subtitles وأنا يُمْكِنُ أَنْ أَعُودَ للتَعَلّم بدون أسفِ
    ve size Todd ve Liz'in öğlen, parkta eğlendiğini söyleyebilirim. Open Subtitles وأنا يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَك الذي تود وليز تَمتّعا به العصر في المتنزهِ.
    BÖLÜM 3 (MANEVIYAT) Duygusal Hirpalanma ve Asagilanma. Open Subtitles نعم. وأنا يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَ بالمناسبة أنت تُحدّقُ عليّ ذلك
    ve seni kraliçeyi öldürecek kadar yakına alabilirim. Open Subtitles وأنا يُمْكِنُ أَنْ أَحْصلَ عليك تَغْلقُ بما فيه الكفاية لقَتْل الملكةِ.
    ve yüzünüzde bunun göstergesini kesinlikle göremiyorum. Open Subtitles وأنا يُمْكِنُ أَنْ أَرى ذلك مِن خلال التعابير. على وجهِكَ.
    ve hala sikim kalkıyor. Open Subtitles وأنا يُمْكِنُ أَنْ ما زِلتُ أُنهضُه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more