"وأنت تحاول" - Translation from Arabic to Turkish

• çalışıyorsun

Bulutlardaki şekillere bakıyorsun ve onları bir şeylere benzetmeye çalışıyorsun.
أنت تنظر إلى أشكال الغيوم وأنت تحاول تحويلها إلى شيء

Kurşun yedim ama sen beni paramdan etmeye çalışıyorsun.
أنا أُصبت بطلقة، وأنت تحاول خداعي وتحرمني من نقودي

Büyük bir anlaşma dönüyor, ve sen beni bunun dışında tutmaya çalışıyorsun.
هناك صفقه ضخمه تـُـعقد وأنت تحاول إبعادى عنها

Burada sadece bir günlüksün... ve neredeyse herşeyi değiştirmeye çalışıyorsun.
أنت هنا فقط من يوم وأنت تحاول مسبقا تغيير كل شيء

Üç haftadır araştırmamı engellemeye çalışıyorsun.
منذ 3 أسابيع وأنت تحاول أن تعُيق تحقيقاتي

Ben çalışmanın eğlenceli olmasından yanayım sen ise insanların şevkini yok etmeye çalışıyorsun.
أعتقد أنّه علينا أن نستمتع في عملنا وأنت تحاول تحطيم معنويات الموظفين

Kör olacaksın, ve karanlık çökmeden dünyadaki tüm güzellikleri içine çekmeye çalışıyorsun.
أنت ستصبح أعمى وأنت تحاول أن ترى كل الجمال في العالم في العالم قبل أن تصبح أعمى

Daha iyi biri olmak için didiniyorum, sense beni sidik yarışına sürüklemeye çalışıyorsun.
أنا حاولت أفضل مالدي لأكون رجلاً أفضل وأنت تحاول أن تجرّني إلى مسابقة بمن يملك أكبر عضو ؟

Ciddi bir olayın içindeyiz ve sen garson kızı ayarlamaya mı çalışıyorsun?
واقعنا ينهار من حولنا وأنت تحاول أن تضاجع نادلتنا

Noel'i yok etmeye çalışıyorsun çünkü mutsuzluğunu ona yoruyorsun.
وأنت تحاول تدمير الكريسماس لأنك تلقي سبب تعاستك عليه

geldiğimden beri senden geçiniyorum üstelik sen bu barı ayakta tutmaya çalışıyorsun yardım etmeme izin ver.
لقد كنت عبئا عليك منذ قدومي إلى هنا، وأنت تحاول جعل الحانة تعمل. دعني أساعدك.

Açıkçası, bu iş için aklında başka birisi var ve sen beni korkutup kaçırmaya çalışıyorsun.
فمن الواضح أن لديك شخص أخر في ذهنك من أجل هذه الوظيفة وأنت تحاول أن تبعدني

Tam o sırada uyanıyorum ve beni, kesmeye çalışıyorsun.
لكنني استيقظت في اللحظة المناسبة وأنت تحاول قتلي

Pekala, ne kadar süredir ona ulaşmaya çalışıyorsun?
حسنٌ ، منذ متى وأنت تحاول الوصول إليها ؟

Ajan Mulder ve benim aramdaki bağı kıskanıyorsun ve bu yüzden beni Holman'a yöneltmeye çalışıyorsun.
أنت غيور لأن الوكيل مولدر وأنا عندي a الإتّصال الخاصّ وأنت تحاول تحويلي إلى هولمان. ما؟

Bana ne yapacağımı söylemeye mi çalışıyorsun?
وأنت تحاول أن تخبرني ماذا أفعل؟

Sen de onu benden almaya çalışıyorsun.
وأنت تحاول أن تسلٌبني أياه ايضاً

Dışarısı 35 derece, sen sanki Pat Riley olmaya çalışıyorsun.
إن الحرارة تصل إلى 85 درجة وأنت تحاول التصرف كـ(بات رايلي)

Anne ile görüşmeye başladığımdan beri, sırf onu sevmiyorsun diye, bulduğun her fırsatta, ilişkimizi baltalamaya çalışıyorsun.
منذ أن بدأت أواعد (آن) وأنت تحاول الاضعاف من علاقتنا -فقط لأنك لا تحبها؟

Beni kendi insanlarımdan uzaklaştırmaya çalışıyorsun.
وأنت تحاول عزلي عن قومي