| Aşı yapmanın yakınında bile değilim, bunu sen de biliyorsun | Open Subtitles | إنّني لستُ بقريبٍ حتّى لأحصل على لقاح، وأنت تعلم ذلك. |
| O kurallar bu bina için yeterli değil, ve bunu sen de biliyorsun. | Open Subtitles | المعايير القياسية ليست كافية لهذا المبنى، وأنت تعلم ذلك |
| Olan şu ki çok kısa bir zaman içinde 50 yaşında olacaksın ve bunu biliyorsun. | Open Subtitles | ما سيحدث هو أنك ستكون في الـ 50 قبل أن تعلم ذلك وأنت تعلم ذلك |
| David olmadan bu yarışmayı kazanamayacaksın ve bunu biliyorsun. | Open Subtitles | لن تربح هذا المسابقة بدون ديفيد وأنت تعلم ذلك |
| Bazen, başka bir seçenek yoktur, bunu sende biliyorsun. | Open Subtitles | أحياناً، لا يوجد خيارٌ آخر وأنت تعلم ذلك. |
| Eric Woodall adına müşterilerimin peşine düşüyorsun ve bunun farkındasın. | Open Subtitles | أنت تستهدف عملائي نيابةً عن (إريك وودوول) وأنت تعلم ذلك |
| Ben olmadan o kulelerin ne olduğunu anlayamazsınız ve bunu biliyorsunuz. | Open Subtitles | لن تفهمون طبيعة الأبراج بدوني، وأنت تعلم ذلك |
| Burada olmak benim hakkım, bunu sen de biliyorsun. | Open Subtitles | أنا سأتعامل من خلال الحقوق التي كفلها لي القانون وأنت تعلم ذلك |
| Satmayacağım. bunu sen de biliyorsun. | Open Subtitles | ايه ستدور حول العالم وأنا لن أبيع وأنت تعلم ذلك |
| Onu çözebilecek olan tek kişi benim. bunu sen de biliyorsun. | Open Subtitles | أنا الوحيد الذي يستطيع أن يحلها، وأنت تعلم ذلك. |
| Demek istediğim, insanlar değişir, bunu sen de biliyorsun. | Open Subtitles | المقصد هو أن الناس يتغيرون وأنت تعلم ذلك |
| O teklif saçmalığın daniskasıydı bunu sen de biliyorsun. O çocuğu kendini eğlendirebilmek için işe aldın, şimdi ise savunmasızım. | Open Subtitles | هذا العرض كان هُراءً وأنت تعلم ذلك لقد وظّفت ذلك الفتى لتُسلِّي نفسك |
| Oraya gitmeme izin vermiyorlar, bunu sen de biliyorsun. | Open Subtitles | لا يدعوني أدخل هناك. وأنت تعلم ذلك. أعلم ذلك. |
| Bu ikimizin kariyerini de mahvedebilir! ve bunu biliyorsun. | Open Subtitles | هذا قد يكون انتحاراً لمستقبلنا المهني وأنت تعلم ذلك |
| Ben asla hiç kimsenin hayatını kolaylaştırmadım, ve bunu biliyorsun! | Open Subtitles | لم أهوّن على أي أحد معيشته وأنت تعلم ذلك! |
| Benden hiçbir şey öğrenemeyeceksin, ve bunu biliyorsun. | Open Subtitles | لن تحصل على شىء منى وأنت تعلم ذلك |
| Asla benden daha iyisini bulamazsın ve bunu biliyorsun. | Open Subtitles | أنت لن تجد أحدآ أفضل منى. وأنت تعلم ذلك |
| Hey Doug, bunun saçmalık olduğunu sende biliyorsun. | Open Subtitles | مرحباً (دوغ) هذا أمر فيه مخاطرة وأنت تعلم ذلك. |
| -Bu doğru değil sende biliyorsun | Open Subtitles | - ذلك غير صحيح وأنت تعلم ذلك |
| Beni seviyorsun ve bunun farkındasın. | Open Subtitles | أنت تحبني .. وأنت تعلم ذلك |
| Bu çok boktan bir mazeret ve bunun farkındasın. | Open Subtitles | هذا تبرير أحمق وأنت تعلم ذلك |
| Tabii, yolda birkaç engele toslarız ama burada özel bir şey var ve bunu biliyorsunuz. | Open Subtitles | لقد أخفقنا بضعة مرات طوال الطريق ، بكل تأكيد لكن لدينا شيئًا مُميز هُنا وأنت تعلم ذلك |
| Bay Vaughn'un hastaneye dönmesi gerekiyor ve bunu biliyorsunuz. | Open Subtitles | ! سيّد (فون) من اللازم عودته إلى سرير! وأنت تعلم ذلك! |