Bu düşük hız, düşük rüzgar hızı ve manevra kabiliyeti çok arttırılmış ve burada küçük bir dalgayı geçiyorum. yelkenin pozisyonuna bakın. | TED | هذه سرعة بطيئة، سرعة ريح بطيئة، والقدرة التناورية تتزايد جدا، وهنا سأؤدي انعطافا صغيرا، وأنظر في وضع الشراع. |
Hangisinin Goa'uld, hangisinin Tok'ra olduğunu bilmiyorsan ikisini de etkisiz duruma getir ve ondan sonra anla. | Open Subtitles | إذا كنت لا أعلم من الجواؤلد أو التوك رع أشلهم وأنظر في أمرهم فيما بعد |
Besleyici gıdalar yiyor, karşıya geçerken... iki tarafa bakıyor, öğleden sonra uyuyorum ve terbiye ediliyorum. | Open Subtitles | آكل أربع مجموعات من الطعام وأنظر في الجهتين قبل عبور الطريق وأنال قيلولات طويلة ويتم تأديبي |
Sadece umarım bir gün oturup, gözünün içine bakabilir ve sana neler olduğunu açıklayabilirim. | Open Subtitles | أتمنى فقط يوما ما أن أجلس أمامك وأنظر في عينيك و أتكلم معك |
Onun yüzünü görüp, gözlerinin içine bakmak istiyorum. | Open Subtitles | أريـد ان ارى وجهـه وأنظر في عينـاه |
Onun yüzünü görüp, gözlerinin içine bakmak istiyorum. | Open Subtitles | أريـد ان ارى وجهـه وأنظر في عينـاه |
Ama insan olarak bir yunusun bana baktığını ve gözlerini benim gözlerime odakladığını gördüğümde inkâr edilemez, insan dışı bir zekâ ile iletişim kurduğumu söyleyebilirim. | Open Subtitles | كإنسان، عندما أرى دولفيناً ينظر إليّ، ويتعقبني بعينيه وأنظر في عينيّ ذلك الحيوان هناك شعور إنساني، لا يمكن معه إنكار أنني أتعامل مع كائن ذكي |
O halde, yüksek sesle ve yüzüme bakarak konuş. Biraz saygı göster. | Open Subtitles | حسناً، في هذه الحالة، تكلم وأنظر في عينيّ عند التحدّث معي، أظهر بعض الإحترام |
O halde, yüksek sesle ve yüzüme bakarak konuş. | Open Subtitles | حسناً، في هذه الحالة، تكلم وأنظر في عينيّ عند التحدّث معي. أظهر بعض الإحترام |
Ne zaman rahat ve huzura ihtiyacım olsa, koleksiyonumu çıkarır, ve favori yapraklarıma bakardım. | Open Subtitles | عندما كنت أريد الراحة أو السلام أخرج أعشابي وأبحث في أوراقي المفضلة وأنظر في أوراق الشجر المفضلة عندي |
Masanın başına oturup tüm oruspu çocuklarının gözlerine bakacağım ve beni çarpmaya çalışan kimmiş bulacağım, ilk ve son kere. | Open Subtitles | أجلس على الطاولة، وأنظر في أعين ألئك الملاعين، وسأكتشف من هاجمني وبشكل نهائي. |
Seni tutmak gözlerinde kaybolmak aşık olmak ve bana aşık olduğunu hissetmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أحملك فحسب وأنظر في عينيك لأكون في حبك |
Ben sadece onu sorguya çekmek gözlerinin içine bakmak ve neyin yanlış gittiğini öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط أن آتي به ، وأنظر في عينيه ومعرفة ماذا حدث بحق الجحيم . |
Onunla görüşeceğim. Bana güvenilir bir ortak olabileceğini söylerken, gözlerinin içine bakacağım. | Open Subtitles | سأسمعه وأنظر في عيناه وهو يخبرني |
içine bak, buraya gel. | Open Subtitles | أقترب وأنظر في داخلها. |