"وأولئك" - Translation from Arabic to Turkish

    • ve
        
    • ise
        
    • kişiler
        
    ve evi olanlar da beş aile birlikte çürük binalara tıkılmış durumda. TED وأولئك بمآوي تجدهم مكدسين في مبان عفنة، إلى حد الخمس عوائل سوية.
    Sigara kullanmaya erken başlayanlar daha çok bağımlı oluyor ve kullanmayı bırakmada zorlanıyorlar. TED وأولئك الذين يبدؤون مبكرًا هم أكثر إدمانًا ويواجهون صعوبة في الإقلاع عن التدخين.
    İki adamımızı ve kafesteki o insanları kaybettik. Hepsi öldü. Open Subtitles فقدنا رجلين، وأولئك الأشخاص الذين كانوا في القفص، ماتوا جميعًا
    Sen de o lanet olası silahı ve planları Kyle odasına koymamalıydın. Open Subtitles وما كان عليك وضع ذاك السلاح اللعين في غرفة كايل, وأولئك الخطط.
    Arkadaşı olmayanlar ise arkadaş edinmeye başladı. TED وأولئك الذين ليس لهم أصدقاء بدأوا في تكوين أصدقاء.
    ve bugün ölenler onurlu bizden önce zerafete kavuştukları için. Open Subtitles وأولئك الذين لقوا حتفهم اليوم يشرفني سيدخلون في نعمة أمامنا
    Genelde yardımımı isteyenler karşılığında para ve hazineler teklif eder. Open Subtitles وأولئك الذين يفعلون، عادة يعرضون المال والكنوز مقابل معروف منّي.
    ve sinsilik yapmak isteyen gavatlar işlerine elveda öpücüğü verebilirler. Open Subtitles وأولئك الذين يريدون أن يكونوا ملاعين بإمكانهم أن يودعوا وظائفهم
    Birkaç ay sonra sen ve diğerleri valilik savaşında nefes nefese çarpışıp karada boğulurken ben nerede olacağım, biliyor musun? Open Subtitles بعد أشهر قليلة عندما تدخل أنت وأولئك الآخرون في دوامة الانتخابات فتلهث وتغرق في أرض جافة أتعرف أين سأكون أنا؟
    Bunca aydan sonra, hayatlarına geri dönenler ve halen yersiz yurtsuz olanlar var. TED وهناك أولئك الذين عادوا إلى حياتهم، وأولئك الذين هم ما زالوا مشردين بعد أشهر عديدة.
    ve bunlar herhangibir şey söyleyecek kadar meraklı insanlardı. TED وأولئك هم الفضوليين بما يكفي لقول أي شيء.
    Dünyanın öyküleri ve onları okumam için uğraşan insanlar bunu benim için gerçekleştirdi. TED كان الأمر وكأن القصص العالمية وأولئك الذين بذلوا جهداً لمساعدتي في قراءتها قد جعلني أشعر أنه حقيقي بالنسبة لي.
    Gençlerle ve bizleri çitin yanlış tarafında gören kesimle anlaşmaya başladık. TED بدأنا بالتعامل مع شبابنا وأولئك الذين نعتبرهم على الجانب الخاطئ من السياج.
    Buradaki herkesi kastediyorum ve ekran başında seyredenleri de. TED هذا يعني بأن كل شخص هنا ، وأولئك الذين يشاهدون الشاشة.
    Hazreti İsa'nın anlattigi, rahatsız olmak istemeyenler ve diğerlerine yardım elini uzatanlar arasındaki farkı anlamamızı sağlayan bir hikayesi var. TED هنالك قصة للمسيح قُصّت علينا لنفهم الفرق بين أولئك الذي لا يحبّون أن يتم إزعاجهم وأولئك الذين يعتنون بالآخر.
    ve orada güvenlikte çalışanlar, bana yardım edemez ve çantamı benim için banda koyamazlar. TED وأولئك الذين يعملون بمجال الأمن لا يستطيعون مساعدتي ولايمكن لهم أن يقوموا بذلك لأجلي.
    Angelika ve onun gibi çocuklar, binlerce kilometre uzaktaki yetişkinlerin zevki için internet ortamına taşınan bir eşya olmayacak. TED وأنجليكا وأولئك مثلها لن يكونوا بعد الآن كأنهم سلعة جلبت للإنترنت كمتعة للبالغين على بعد آلاف الأميال.
    Bizim ülkemizde de benzer bir düşünce süreci veya program var mı, konuşmalarınızdan ve etrafınızdaki kişilerden esinlenen? TED أهناك فكرة مماثلة أو برنامج في بلادنا أيضًا مستوحى من أحاديثك، وأولئك الذين حولك؟
    Okula gidebilenler ise gerekli becerileri edinemediklerini düşünüyorlar. TED وأولئك الذين هم في المدارس يشعرون أنهم ربما لا يتلقون المهارات الصحيحة.
    Kadınsı özellikler ağır basanlar ise senin yaptığın gibi. Open Subtitles وأولئك الأكثر توازناً نحو الأنثوية يدققونهم بتلك الطريقة
    ve öldürdüğüm kişiler birer katildir. Open Subtitles وأولئك الذين أَقْتلُهم هم بأنفسهم قتلةَ. تعال، سّيد بوند.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more