"وأيضًا" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bir de
        
    • Hem
        
    • ve ayrıca
        
    • ve aynı
        
    • aynı zamanda
        
    • da öyle
        
    Bir de, bir kutu eldivenimiz kaldı ve tedarik dolabının anahtarını bulamıyorum. Open Subtitles وأيضًا لقد نفذت لدينا القفازات وأنا لا يمكنني العثور على مفتاح الخزانة
    Bir de kâr amacı olmayan iyi bir ortak lazım. TED وأيضًا ستكون بحاجة لشريك رائع وغير ربحي.
    Harlem'de geçen bu kitap kiliseyi Hem baskı Hem de umut kaynağı olarak ele alıyor. TED في حيّ هارلم، سرد الكتاب دور الكنيسة كمصدر سلبي للقمع وأيضًا كمصدر إيجابي للأمل
    Hem de bedavaya. Open Subtitles وأيضًا بدأ من لا شيء كييونغ كيم تعلم اللغة الانجليزية في ذلك الكشك
    Sohbet, demokrasi konseptindeki en zorlu şey ve ayrıca da en önemlisi. TED إجراء المحادثات هو أصعب الأمور في المجتمع الديمقراطي وأيضًا أكثرها أهمية.
    Bir bilim insanı olarak ve aynı zamanda bir insan olarak, kendimi harikalara karşı duyarlı yapmaya çalışıyorum. TED كعالمة وأيضًا كإنسانة كنت أحاول أن أجعل نفسي عرضة للتساؤل والدهشة.
    Sadece dönüşürken çektiğimiz acılardan değil aynı zamanda hayatımız boyunca yaşadığımız aşağılanmadan kurtaracaktı. Open Subtitles ليس من ألم التحوُّل فقط، بل وأيضًا من الكراهية التي لاقيناها طوال حياتنا.
    ve, gene hareket halindeler. Beyaz Sedan'da öyle. Open Subtitles لقد تحرّكوا، وأيضًا السيدان البيضاء.
    Ben de hukuk fakültesine bu yüzden giremedim. Bir de başvurmadığım için. Open Subtitles هذا سبب عدم دخولي في كلّية الحقوق، وأيضًا لم أقدّم طلبي.
    Bir de, yarın akşam benimle takılmak ister misin diye soracaktım. Open Subtitles وأيضًا أردت أن أعرف إن كنتِ تودّي التّسكع ليلة غد؟
    Okuldaki tüm güzel kızları götürdü üstüne Bir de lezbiyenlerle threesome. Open Subtitles لقد رافق كل مثيرات المدرسة، وأيضًا حصل على ثلاث أطراف مع مثليتان.
    Ve Bir de ticaret çemberinin bağış gecesine davet edildik! Open Subtitles وأيضًا تمت دعوتنا إلى غرفة التجار لحفل جمع التبرعات لجميعة خيرية
    Bir de eski Kütüphaneci'den şu gizemli not var. Open Subtitles وأيضًا يبقى أمر الملحوظة المبهمة التي خلَّفها أمين المكتبة الراحل.
    Hem bu işi yapabilmemin Hem de önümüzdeki seneyi karımla İtalya'da geçirebilmemin bir yolu var mı? - Hayır. Open Subtitles يمكني بها أن أفعل هذا وأيضًا أمضي العام القادم من حياتي
    Hem de size ulaşamayınca merak ettim. Bu yüzden buraya geldim. Open Subtitles وأيضًا زاد قلقي من قلّة معارفك، لذا شققتُ طريقي لهنا.
    Hem ne zaman eline fırsat geçse genç kadınların peşine düşüyorsun. Böyle bir insana nasıl güveneyim? Open Subtitles وأيضًا تسعى وراء الفتيات كُلما أتيحت لك الفرصة فكيف سأثق بشخص مثلك؟
    Maalesef, Jabba'nın ağzının büyüklüğü nedeniyle ve ayrıca ağzına koyduğu şey nedeniyle ağızdan ağıza bölümünü yapmak istemeyebiliriz. TED لسوء الحظ، بسبب حجم فم الجابا وأيضًا ما يضعه في الفم من المحتمل أننا لانرغب بفعل ذلك عن طريق الفم.
    ve ayrıca 7 kilo bozulacak bifteğim olduğu için. Open Subtitles وأيضًا لأنّ لدي 15 باوندًا من اللّحم على وشك إنتهاء صلاحيّته.
    İntihara eğilim ve ishal mi diyorlar yoksa intihara eğilim ve ayrıca ishale eğilim mi? Open Subtitles أهيَ أفكار الانتحار والإسهال، أم أفكار الانتحار وأيضًا أفكار الإسهال؟
    ve aynı zamanda yemeği de kurtardı, ki görünüşe göre sizin endişe ettiğiniz tek şey o. Open Subtitles وأيضًا قام بحفظ هذا الطعَام. والذي يبدو، أنك أكثر قلقًا عليّه.
    Çünkü eserin adı "Modaya İlişkin Deyimler" Moda ile alakalı sözler bulunuyor ve okuyabiliyorsunuz. ve aynı zamanda sanatçı kitabının tanımı oldukça zengin. TED عنوانه "بيان الموضة" ويشمل مقولات حول الموضة يمكنك قراءتها وأيضًا لأن تعريف الكتاب الفني مطاط جدًا
    aynı zamanda, gönüllülük işinde kalacağım, bu beni hepsinin en büyük farkındalığına sürüklüyor. TED وأيضًا: لأني سأستمر في العمل التطوعي. والذي قادني-في الحقيقة- إلى هذه الفكرة الرائعة.
    Freddy Rumsen aç olduğunu söyledi ama. Tom Vogel da öyle. Open Subtitles يقول (فريدي رمسن) أنّك كذلك، وأيضًا (توم فوقل).

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more