Ve insanlar arayıp şöyle mesajlar bıraktılar. | TED | وإتصل الناس وتركوا رسائل مثل هذه. |
Shawn işteymiş. Evi arayıp, kimse cevap vermeyince, ters giden birşeyler olduğunu anlamış. | Open Subtitles | شون " كان في العمل وإتصل بالمنزل وعندما لم يجيب أحد " علم أن هناك أمر |
O numarayı arayıp mesaj bırak sadece. | Open Subtitles | إتصل بهذا الرقم وإتصل رسالة. |
Yan komşu patırtıyı duyunca 911'i aramış. | Open Subtitles | على أية حال الرجل المجاور سمع صوتاً وإتصل بالطوارئ |
Biraz zaman sonra, alevler görmüş ve 911'i aramış, alevler sabah 10:00 gibi söndürülmüş. | Open Subtitles | وبعد ذلك بفترة صغيرة رأى نيراناً وإتصل بـالطوارىء وإنطفأ الحريق حوالي الساعة العاشرة صباحاً |
Kocama söyledim. O da güvenlik şirketini aradı ve onun kovulmasını sağladı. | Open Subtitles | أخبرت زوجي وإتصل بآمن الشركة فقاموا بطرده. |
FBI'ı aradı ve onları bilgilendirdi. | Open Subtitles | وإتصل بالمكتب الفيدرالي وقام بإخبارهم بالمعلومات |
Ethan seni arayıp bir sorun çıktığını söyledi. | Open Subtitles | وإتصل (إيثان) بك، وأخبرك بأن هناك مشكلة تواجهك. |
Parkta bırakılan para çantasını alman gerekiyordu ama Junior seni arayıp almamanı söyledi. | Open Subtitles | كان من المفترض أن تحصلي علي (الحقيبه في (مارينا الأخضر وإتصل بكي (جينيور) وأخبركي ألا تفعلي |
Cesetleri geminin kaptanı bulmuş, yetkilileri aramış. | Open Subtitles | قائد السقينة وجد الجُثث، وإتصل بهيئة الميناء |
Adamlarını geri çekip hemen bizi aramış. | Open Subtitles | إعتقل الشاب وإتصل بنا ع الفور |
Polisi aradı ve hepsi bu. | Open Subtitles | وإتصل بـ 911، وهاذا كل شيء |