"وإحضاره" - Translation from Arabic to Turkish

    • onu
        
    Takip edilmediğinden emin olmanın tek yolu gidip onu buraya kendim getirmem. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لمعرفة أنه ليس مُراقب بالنسبة لي هي الذهاب إليه وإحضاره بنفسه إلى هنا
    Çocuğu bulup onu getirmenin sorumluluğunu üstlenmek istemiyorsun. Open Subtitles لا ترغب في تحمل نتيجة العثور على الصبي وإحضاره.
    İki bacağını da asfalt yığınının içinden kurtararak onu yüzeye çıkartmanın bir yolunu bulmamız lazım. Open Subtitles نحن بحاجة لمعرفة طريقة للحصول على ساقيه من جيب الأسفلت وإحضاره إلى السطح.
    Jacob'ın izini sürüp, onu yarın öğleden sonra büroma getirebilir misin? Open Subtitles "أيمكنك البحث عن "جيكوب وإحضاره لمكتبي ظهر الغد؟
    Bo'nun alemine ışınlanmak benim için sorun sorun olmaz, onu buraya getiririm böylece sende onu iyileştirebilirsin. Open Subtitles ولن أواجه المشاكل في وصولي لسطح "بو"، وإحضاره إلى هنا، بحيث يمكنك شفاؤه
    Nefreti hisset ve onu yüzeye çıkar. Open Subtitles يشعر الكراهية وإحضاره إلى السطح.
    Yukarı çıkıp onu almalıyız. Open Subtitles يتوجب علينا البلوغ هناك وإحضاره.
    Yukarı çıkıp onu almalıyız. Open Subtitles يتوجب علينا البلوغ هناك وإحضاره.
    onu takas etmek için ne gerekiyorsa yapacağım ve onu kulübe geri getireceğim. Open Subtitles انا ذاهب للحصول على ما نحتاج للتجارة لها... وإحضاره إلى النادي.
    onu esir alıp buraya getirmemize izin vermesi. Open Subtitles السماح لنا بالقبض عليه وإحضاره إلى هنا
    Üzgünüm bay Enyart ancak onu götürmem emredildi. Open Subtitles آسف سيد (إينارت) لكن الأوامر لديّ هي ضبطه وإحضاره
    Tamam. İşine geri dön ve onu bana getir. Open Subtitles حسنا، نعود إلى عملكم وإحضاره لي!
    Yapman gereken şey, Ryan Hardy'i bulmak ve onu derhal bana getirmek. Open Subtitles ما عليكَ فعله هو العثور على (رايان هاردي) وإحضاره لي حالاً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more