Erkek arkadaşın olduğunu saklamakla hazinen olduğunu saklamak birbirinden fersah fersah uzak şeyler. | Open Subtitles | إخفاء كنزٍ ثمين ، وإخفاء حبيب سابق أمران مختلفان تماماً |
Dolaplardan birine bir şey saklamak için yeterli bir süre. | Open Subtitles | وقتٌ كافٍ للدخول وإخفاء شيءٍ في واحدة من الخزائن. |
O kadar insanı öldürmek ve kanıtları saklamak senin fikrindi. | Open Subtitles | لقد كانت فكرتك قتلُ ذلك الناس وإخفاء الأدلة |
Bu, Bay Lahey'in cesedi aktarıp Bayan Atwood'dan sakladığının kanıtıdır. | Open Subtitles | هذا دليل أن السيد (لايهي) قام بتحريك وإخفاء الجثة من السيدة (أتوود). |
Bu, Bay Lahey'in cesedi aktarıp Bayan Atwood'dan sakladığının kanıtıdır. | Open Subtitles | هذا دليل أن السيد (لايهي) قام بتحريك وإخفاء الجثة من السيدة (أتوود). |
Eroini kahve telvesine saklamak gibi, sende şakalarını başka bir şeyde zulala? | Open Subtitles | وإخفاء أسلحتها في مكان آخر كتعبئة الهيروين في القهوة |
(Kahkaha) Avantaj kazanmak için yanıltırız, ve zayıflıklarımızı saklamak için. | TED | (ضحك) نخدع لتحقيق مكاسب وإخفاء نقاط ضعفنا. |
Guiness, efendisini öldürüp cesedi saklamak suçundan hapse girmiş. | Open Subtitles | (سُجن (غينس بتهمة قتل سيده وإخفاء الجثة |