"وإلى أي" - Translation from Arabic to Turkish

• ve ne
• ne kadar

ve ne kadar okursanız okuyun, en önemli kısmı için aşağıya gelmeniz gerektiğini fark edeceksiniz.
وإلى أي مدى أسفل سيتعين علينا ان ننتقل للحصول على التذكرة الذهبية؟

Kilit soru teknolojinin bu mesleklerin yerini alması değil, ne zaman, ne kadar hızlı ve ne derecede olacağı.
لذا السؤال ليس عما إذا كانت ستدخل التقنية إلى بعض الوظائف، بل متى وكيف وإلى أي مدى؟

Seni bir daha hiç aldatmayacağımı ve ne kadar sevdiğimi söyleyip ayak masajı filan bile yapmıştım.
قلت لك انني لن اقوم بخيانتك ابدا مرة اخرى وإلى أي مدى أحببتك واعطيتك مساج للقدمين وغيرها

Size beynin karmaşıklığına ve daha ne kadar çok yolumuz olduğuna ilişkin bir not ile veda etmek istiyorum.
لذا سأتترككم بخلاصةٍ أخيرة عن تعقيد الدماغ وإلى أي حدٍ علينا أن نصل.

Ama daha çok kişilikle ve ne kadar iyi yüzdüğünüzle ilgili olduğunu öğrendim.
تعالى لتعرف بنفسك، إنها لها علاقة أكثر.. بشخصيتك وإلى أي حد أنت جيد فى السباحة.

Herhangi bir işin gelecekteki durumu, bir sorunun cevabında yatar: Meslek ne ölçüde sık tekrarlanan, büyük çaplı işe indirgenebilir ve ne ölçüde yeni görevleri içerir?
مستقبل أي وظيفة يكمن في إجابة على سؤال واحد: إلى أي مدى يمكن تفكيك هذا العمل إالى مهام متكرره، وكبيرة الحجم وإلى أي مدى ينطوي الأمر على التعامل مع مواقف جديدة؟

Nereye ve ne kadar uzağa gideceğiz?
لأي اتجاه يجب أن نسافر وإلى أي مدى؟

Ne zaman ve ne kadar yanmış ürünler?
متى ستصل وإلى أي مدى متضررة؟

Bu korkuyu ve endişeyi bırakıp ne kadar karanlık da olsa çıplak gerçekle yüzleşmenin savaşı kazanma ihtimali ile hiçbir ilgisi yoktu.
هذا التحول من الجزع والخوف إلى مواجهة الواقع أيًا كان، وإلى أي حد كان مظلمًا، لا يقارن مع الفوز بالحرب.

Bu kitabı yazmak için resmi izin almanın, ne kadar çok şeyin buna bağlı olduğunu.
وإلى أي حد كل شيء يعتمد على حصوله على التفويض و تأليفه للكتاب

..bunu okumaktan ne kadar keyif aldığını... ..ve Flaubert'in tarzından ve kadınlara bakış açısından ne kadar etkilendiğini söylediğini hatırlıyorum
استمريتي في الحديث عن مدى حبك له وإلى أي حد كانت رائعة فكرة أن يكتب فليبرت من منظور المرأة وإلى أي مدى يلهمكِ ذلك الأمر

Bir arkadaşı tedavi etmek için ne kadar ileri giderdi peki?
وإلى أي مدى تظنين أنه قد يذهب لعلاج صديق؟ حسناً، إنه لا يملك أصدقاءاً عديدين