"وإنها ليست" - Translation from Arabic to Turkish

• değil

Bilinçli olarak bir kendi kendine yardım değil; ama bir biyologa göre, mantık budur.
وإنها ليست إدارك المصالح الذاتية ، ولكنها علمياً و منطقياً

Ve orası sadece büyülü yılan diyarı da değil, öyle değil mi Charlie?
وإنها ليست مجرد أرض من سحرة الثعابين.صحيح، تشارلي؟

- Ne kadar iyi hale geldiğimi görememeniz de benim hatam değil.
وإنها ليست غلطتي أنكِ لا ترين مدى تحسُّني.

Bu gazetenin temelini oluşturan, onu hayatta tutacak olan şeyler değil.
إنهم ليسوا الأساس الذي بُنيت عليه هذه الصحيفة وإنها ليست العوامل التي ستبقيها على قيد الحياة

Ve kötü biri değil, sadece mükemmel değil.
وإنها ليست بالشخص السيء انها فقط ليست كاملة

At sırtında etkili olacak kadar uzun ama takılıp düşecek kadar değil.
لفترة طويلة ما يكفي تكون فعالة من الجياد، وإنها ليست كذلك عندما تحملا معكما.

Bu yalnızca bir mahremiyet ya da siber-güvenlik sorunu değil.
وإنها ليست مجرد خصوصية أو مشكلة أمنية.

Olamaz, değil de.
لا يمكن أن تكون كذلك، وإنها ليست كذلك.

Ki bu hiç kolay değil.
بضبط هذه الملكية وإنها ليست مهمة سهلة

Rastlantı da söz konusu değil..
وإنها ليست مصادفةً

Bir tane versene. Onlar senin için değil. Marilyn Crannis için.
{\pos(190,230)}وإنها ليست لك بل لـ(مارلين كرانس)

Crannis'lerin aptal Noel... ... partisine davet edilmek istiyorsun, değil mi? Evet, istiyorum.
أجل, أنا أريد أن يتم دعوتي وإنها ليست سخيفة يا (جيم)

Hayır Bayan Bartlett, sorun notları ya da devamsızlığı değil.
لا ، سيدة (بارتليت) ، إنها ليست درجاته وإنها ليست حضوره

Okula gidiyorsun sonra eve geliyorsun ve dizi izleyip yemek yiyorsun ve Blaine'le Skype'de konuşuyorsun ve seksi Skype bile değil.
تذهب إلى الفصل وبعدها تأتي إلى المنزل وتشاهد قصصك وتأكل هذا الأكل, وتحدث (بلاين)على السكايب وإنها ليست محادثة مثيرة عبر السكايب.

Bulaşıcı değil.
وإنها ليست معدية

Fena fotoğraf değil aslında.
وإنها ليست صورة سيئة