"وإن كان هنالك" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir
        
    • eğer
        
    • varsa
        
    Yardıma ihtiyacınız varsa, yapabileceğim bir şey varsa sormaktan çekinmeyin. Open Subtitles إن احتجتم عونًا، وإن كان هنالك ما يمكنني فعله، فاطلبوه
    - Ve eğer burada bu bitkilerden daha çok varsa, onlar bir şeyle sulanmalıdır. Open Subtitles . وإن كان هنالك المزيد من المزارع هناك فيجب أن تُروى بواسطة شيءٍ ما
    eğer benim her zaman gülmemi sağlayan bir şey varsa, o bir çocuğun kahkahasıdır. Open Subtitles وإن كان هنالك شيء ما يجعلني ابتسم إنها ضحكة طفل
    ve yasaklanmış aşkı anlayabilen biri varsa, o da sensin değil mi? Open Subtitles وإن كان هنالك مَنْ يستطيع فهم الحب المُحرَّم فهو أنت، أليس كذلك؟
    Herhangi bir karışıklıkta yetkililer sorumlu kişileri çıkartacaklar. Open Subtitles وإن كان هنالك أية تدخّل من قبل الحاضرين فـ سيتمّ طردهم.
    Herhangi bir karışıklıkta yetkililer sorumlu kişileri çıkartacaklar. Open Subtitles وإن كان هنالك أية تدخّل من قبل الحاضرين فـ سيتمّ طردهم.
    Bildiğin bir şey varsa o da farklı göt deliklerinin kokusunu ayırt ediyor olabilmen. Open Subtitles وإن كان هنالك شيء واحد تعرفه فهو أن للمؤخرة عدة روائح مختلفة.
    Ta ki bilmem gereken özel bir kaygı var mı anlayana kadar... Open Subtitles إلا وإن كان هنالك شآن محدد ينبغي علي معرفته؟
    Ve sana burada öğretmeye çalıştığım bir şey varsa... Open Subtitles وإن كان هنالك ما أحاول تعليمه إياك
    Halliwell ailesinde öğrendiğim tek bir şey varsa, sevdiğin insanlarda sır saklamaman gerekiyor. Open Subtitles وإن كان هنالك شيء واحد تعلمته كفتاة "هاليويل" فهو: عدم إخفاء الأسرار عن الشخص الذي يحبك
    bir yanlış anlaşılma olduysa ve düğün sırasında yanlış bir mesaj verdiysem... Open Subtitles وإن كان هنالك أي سوء فهم إن كنت قد أظهرت له شيئاً خاطئاً ...في أثناء مرحي في الزفاف
    Ve eğer varsa, neredeydi ve nasıldı? Open Subtitles وإن كان هنالك أكثر فأين هي وما تكون؟
    Tekrardan Doreen çok üzgünüm ve eğer... Open Subtitles مجدداً دورين، أنا آسف - وإن كان هنالك أي شيء
    - Hayır, Greg içeride ben varken o kadar çok giriyordu ki ... eğer bir kilit olsaydı, kullanırdım. Open Subtitles -لم يوجد، ثقي بي (غريغ)، دخل عليّ مليون مرة وإن كان هنالك قفل، فلم أستخدمه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more