Hepimizin kendi inancı var ve benim inancım gerçeğe. | Open Subtitles | كلنا لدينا الإيمان, وإيماني هو بالحقيقة. |
Ben sadece kalbim ve inancım arasında... inancı seçmek zorundayım. | Open Subtitles | لا أستطيع, إنه يقطع قلبي وإيماني, وعلي إختيار إيماني |
Aşkım ve inancım, yılın tüm gecelerinde, Bu gece seni sana bırakmam gerekiyor. | Open Subtitles | إن كل حبي وإيماني, الذي أكنه لكِ طوال العام, سأُكرّسه لكِ الليلة |
Ama bundan daha yardımcı olan benim içe dönüklüğe, sessizliğe, yalnızlığa olan hislerim, inancım, umudum oldu ve bana kalırsa çok köklü bir değişime çok yakınız. | TED | ولكن أريد أن أخبركم ما الذي ساعدني أكثر حتى هو إحساسي، وإيماني وأملي أنه حين يتعلق الأمر بمواقفنا حيال الانطوائية والانعزال و الهدوء، على وشك تغير جذري هائل. |
(Alkışlar) Yıllar süresince hikaye anlatılıcılığının gücüne olan inancım test edildi. | TED | (تصفيق) على مر السنين ، وإيماني في قوة القص قد اخُتبر. |
- Bilimim ile inancım arasında... .. bir çatışma yok. | Open Subtitles | ولكن أنتِ طبيب نفسي في المقام الأول - أنا أعيش بانسجام مع علمي وإيماني - |
Buna olan inancım sayesinde ayakta kalıyorum. | Open Subtitles | وإيماني بذلك هو ما سيجعلني أُواصل |
Ve inancım insanlara değil, Tanrı'ya. | Open Subtitles | **وإيماني بالرب، وليس بالناس** |