Sistem yöneticisi bir toplantıdaydı ve beni onu gözetlemekle suçladı. | Open Subtitles | كان مدير النظام حاضرًا في الاجتماع واتهمني بالتجسس عليه |
Bir kaç ay sonra, bu çatlak gizlendiği yerden çıkıp beni, kadını taşınması için korkutmakla suçladı. | Open Subtitles | بعد عدة أشهر، خرج هذا المجنون من النجارة واتهمني بمحاولتي لإخافتها حتى تتنتقل |
Gary ne dedi? Gary aptalı oynadı ve beni meraklı olmakla suçladı. | Open Subtitles | مثل " قاري " دور الغبي واتهمني بكوني متطفلة |
Bir Sprite döktüm ve sıçan suratlı amirim Duncan beni makbuz vermemekle suçladı. | Open Subtitles | (سكبت مياهاً غازيةً واتهمني (دنكن المدير الذي يشبه الجرذ بأنني نسيت وصلاً |
Benim olan, yeni bir şovu sattım. Bill, beni fikrini çalmakla suçladı. | Open Subtitles | بعتُ البرنامج الجديد بمفردي واتهمني (بيل) بسرقة الفكرة منه |
Beni aradı ve resmen hırsızlıkla suçladı. | Open Subtitles | اتصل واتهمني بالسرقة نوعاً ما |
"FBI ajanı ile yüz yüze geldim ve polisin beni suçladığı tüm o şeylerle beni suçladı. | Open Subtitles | واتهمني بما اتهمتني به الشرطة |
Ve Carter'ın ölümüyle suçladı. | Open Subtitles | (واتهمني بمقتل (كارتر |