Hayatımda ondan daha güzel bir şey olamayacağından emin oluncaya kadar evlenmemem gerektiğine karar verdim. | Open Subtitles | لكني قررت أني لن أتزوّج حتى أكون واثقًا أنه لن يحدث لي أمرٌ جيد آخر في حياتي |
Eğer ben bile hamile olduğuna emin değilsem inan bana, başka hiç kimse hamile olduğuna inanmayacaktır. | Open Subtitles | إذن أضمن لكِ ان باقي العالم سيكون واثقًا أنه لم يحدث |
Her ne karar verirsen ver, yalan söylemek zorunda kalmayacak kadar emin ol. | Open Subtitles | أيًا كان ما تقرره كن واثقًا أنه لا يتعيّن عليك الكذب |
Don seni görmek için geldiğinden emin değil. | Open Subtitles | دون ليس واثقًا أنه كان هناك لرؤيتك. |