göreviniz olduğunu düşündüğünüz şeyden elbette cayamazsınız. | Open Subtitles | طبعا لن تتساهلوا في تنفيذ ما تعتقدونه واجبكم |
Doğruların tek karar mercii sizlersiniz ve size verdiğim yetkilere dayanarak yegâne göreviniz sanığın suçunu ya da masumiyetini belirlemektir. | Open Subtitles | أنت القضاة الحصريون للحقائق وبموجب التعليمات التي أعطيتها اليكم أنه واجبكم وواجبكم وحدكم لتحديد الذنب او براءه المتهم |
ödeviniz, yaşayan en müthiş Amerikalı üzerine bir konuşma hazırlamaktı. | Open Subtitles | واجبكم كان عليكم ان تحضروا مقال عن أعظم امريكي حي |
Tamam, ev ödeviniz derinlemesineydi ve öfkenizi uyandıran şeyi yeniden keşfediyordu. | Open Subtitles | واجبكم كان ان تبحثوا عميقا و تعيدوا اكتشاف ما يثير عاطفتكم |
Belki farkında değilsiniz ama bu adamı yakaladığımızda vatandaşlık görevinizi yapmış olacaksınız. | Open Subtitles | قد لاتدركوا الأمر, ولكن,عندما يتم القبض على هذا الرجل, تكونوا قد أديتم واجبكم كمواطنين تجاه مجتمعكم, |
Final, grup ödevi olacak. | Open Subtitles | واجبكم لنهاية هذا الفصل سيكون عملاً جماعياً |
İkiniz de vatandaşlık vazifenizi yerine getirip Başkan West'i kurtardınız. | Open Subtitles | أنتما كلاكما فعلتم واجبكم المدني وأنقذتما العمدة ويست |
Yapabilirseniz, dünyayı değiştirmek göreviniz. | Open Subtitles | إنه واجبكم أن تغيروا العالم إذا إستطعتم ذلك |
Ancak sizin göreviniz şudur ki saygıdeğer jüri üyeleri kesin bir sonuca varmadan önce bütün olasılıkları düşünmelisiniz. | Open Subtitles | لكن إنه واجبكم أيها السادة المحلفون أن تضعوا بعين الإعتبار كل الإحتمالات قبل الوصول لحكمكم النهائي |
Ve bugün geleceğe doğru giderken, unutmayın, göreviniz çok açık. | Open Subtitles | ومن الآن فصاعداً تذكّروا دائماً أن واجبكم واضح. |
İkinizi de önemsiyorum. Sizin göreviniz ders çalışmak! | Open Subtitles | لاأستطيع الأعتناء بكلاكما واجبكم هو أن تدرسوا |
Sizin göreviniz insanlara hizmet etmek, Onları mahkûm etmek değil. | Open Subtitles | واجبكم ان تخدموا الناس لا ان تنصبوا عليهم |
göreviniz, hiç şüpheye mahal vermeden zanlının suçlu ya da masum olduğuna karar vermek. | Open Subtitles | من واجبكم ان تقرروا من دون شك ما اذا كان المتهم مذنب ام بريء |
Bu haftaki ödeviniz hayatınızda sessizliğini koruduğunuz bir şey hakkında yazmak. | Open Subtitles | واجبكم لهذا الأسبوع سيكون الكتابة عن سر تحافظون عليه في حياتكم |
Gelecek hafta için ödeviniz bunu okumak ve bana bunun nedenini söylemek. | Open Subtitles | واجبكم للأسبوع القادم هو قراءته وإخباري سبب ذلك |
Çocuklar, bu haftasonu ödeviniz kendi soy ağacınızı çıkarmak. | Open Subtitles | واجبكم لنهاية الأسبوع أن تصنعوا شجرة عائلتكم بأنفسكم |
Ev ödeviniz üstünde sevimli bir gülü olan bir çörek getirmek. | Open Subtitles | واجبكم المنزلي الخاص هو إحضار كعك عليه وردة جميلة |
Artık burada olduğunuz sürece hiç bilmediğiniz, dış dünyaya çıkmanızın ve görevinizi yerine getirebilmek için yeteneklerinizi ifşa etmenizin vakti geldi. | Open Subtitles | لقد جاء الوقت اخيرا من اجلكم للذهاب الى العالم الخارجى المجهول اليكم منذ جلبتم الى هنا واستخدموا مهارتكم فى تادية واجبكم |
Bayanlar ve baylar yurttaşlık görevinizi yerine getirdiğiniz için hepinize teşekkür ederek başlamak istiyorum. | Open Subtitles | سيداتي سادتي سأبدأ بشكركم على تاديتكم واجبكم المدني |
Bunu takdire şayan bulabilirsiniz, ...ancak muhakeme gücünüzü etkilemesine izin verirseniz görevinizi başarıyla yerine getirmemiş olursunuz. | Open Subtitles | لربما اعتبرتموه مثيرا للاعجاب لكن تذكروا انكم ستخونون واجبكم اذا سمحتم لأي شيء ان يؤثر على حكمكم |
Olasılık ödevi üzerinde mi? | Open Subtitles | واجبكم في الحساب؟ |
İkiniz de vatandaşlık vazifenizi yerine getirip Başkan West'i kurtardınız. | Open Subtitles | ويست العمدة وأنقذتما المدني واجبكم فعلتم كلاكما أنتما |