Son zamanlarda kariyerinde önemli zorluklar yaşadın. | Open Subtitles | لقد واجهتِ مؤخراً صعوبات كبيرة في مهنتكِ |
Üzücü bir deneyim yaşadın. | Open Subtitles | حسناً، ها أنتِ واجهتِ تجربة مروعة |
Vera, bugün hiç anlam veremediğin şeyler yaşadın. | Open Subtitles | "لقد واجهتِ أشياء اليوم لا تفهمينها يا (فيرا)" |
Bir polis memuru olarak buna benzer ikilemlerle karşı karşıya gelmiş olmalısın. | Open Subtitles | حسناً، بصفتكِ ضابطة شرطة، فلابدّ أنّكِ واجهتِ مُعضلاتٍ مُماثلة. |
Acayip zorlu bir durumla karşı karşıya kaldın ve en iyi yolu buldun. | Open Subtitles | واجهتِ موقفًا عُضال، واهتديت لأفضل مخرج منه. |
Carlos Fuentes'le karşı karşıya geldin, değil mi? | Open Subtitles | واجهتِ (كارلوس فوينتس)، صحيح؟ |
Yani en büyük korkunla yüzleştin ve bundan sağ kurtuldun. | Open Subtitles | اذن انت واجهتِ خوفك وعشتِ كي تخبري الحكاية |
Ölümünle yüzleştin, Evey. | Open Subtitles | لقد واجهتِ حتفكِ (إيفي).. |