"واحداً من أولئك" - Translation from Arabic to Turkish

    • biri
        
    Peki ya o kadar mantıklı biri değilse? Open Subtitles لكن ان لم يظهر بأنه ليس واحداً من أولئك المثقفين ؟
    Eğer sınırı geçip o adamlardan biri olursan ben bu tarafta yanlız kalacağım. Open Subtitles إن إجتزت ذلك الحائط وأصبحت واحداً من أولئك الرجال، سأظل وحيداً هنا في هذا الجانب
    Hayır, demek istediğim keşke şöyle bir şey giyip umursamayan şu insanlardan biri olabilseydim. Open Subtitles كلّا، ما قصدته هو أني أتمنى لو أنني كنت واحداً من أولئك الناس الذين يستطيعون إرتداء شيء كذلك ولا يهتمون لهراء الآخرين.
    Bak, insanları bıktırıncaya kadar yaptığı işten bahseden şu itici tiplerden biri olmak istemiyorum. Open Subtitles أنظر، لا أريد ان أكون واحداً من أولئك الناس المزعجين الذي يواصلون التحدث إلى حد الغثيان بشأن مهنتهم.
    Yaşayan heykellerden biriydim. - Evet. - Onlardan biri. Open Subtitles لقد كان واحداً من أولئك التماثيل الحية
    - Sanki bir şekilde nerede olduğumu biliyormuş ve parklarda milletle yiyişen şu gaylerden biri olmamı... Open Subtitles -يــا إلهي . -وكأنها كانت تعرف مكاني وتتصل بي لتوقفني على أن أصبح واحداً من أولئك المثليين
    O evliliği bozguna uğrayan yalnız ve zavallı bir hayat yaşayanlardan biri olmayacağım... Open Subtitles أنا لَنْ أَقْلقَ حول صَبْح واحداً من أولئك الخاسرين التافهينِ شاعر بالمرارة مِن قِبل a فَشلَ زواجاً، القيادي a حياة مثيرة للشفقة وحيدة
    George, Parıltılardan biri oluyorsun. Open Subtitles (جورج)، أصبحت واحداً من أولئك اللامعين.
    Astronotlardan biri diğerine "Belki de Tom'u öldürmek kötü bir fikir" dese... Open Subtitles هل تعتقد من أية وجهة نظر، أن واحداً من أولئك الرواد قد استدار باتجاه الآخرين وقال، "ربما قتل (توم) هي فكرة سيئة بالفعل؟"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more