"واحدةٌ" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir tane
        
    • birisi
        
    • tanesi
        
    • Biri
        
    Üzerinde bir tane varsa, eve dahi gitmeden bir cenazeden kasabadaki bir eğlenceye gidebilirsin. Open Subtitles إن كان لك واحدةٌ مثلها فبإمكانك الذّهاب مباشرةً من مراسم دفنٍ إلى حفلةٍ ليليّة دون الحاجةِ للعودة إلى البيت
    Burada bizi eve döndürebilecek bir tane daha var. Open Subtitles ؟ هنالك واحدةٌ مثلها, وبإمكانها إعادتنا جميعاً إلى الديار.
    bir tane bile yiyemiyorken, cipsleri düşünmek nasıldır bilir misiniz? Open Subtitles انتِ تعلمين ذلك الشئ عن شرائح البطاطس كيف لايمكنك اكل واحدةٌ فقط؟
    Burası çıplak kadınların görev yaptığı itfaiye binalarından birisi. Open Subtitles إنّ هذه واحدةٌ من محطات حريق التعري الأنثوي
    Evet, bu benim fantezi seven kızlardan birisi. Open Subtitles أجل ، تلك واحدةٌ من فتياتي التي تبدو غريبةٌ لحد ما.
    Ne yaparsam yapayım, bir tanesi kalıyor. Open Subtitles . مهما فكرتُ بالأمر ، فسيبقى هناكَ واحدةٌ باقية
    Yani bir ülkenin bir sürü çiftçisi vardır ve Biri de hükümettir. Bu yüzden ülkenin nasıl yönetildiği, nasıl idare edildiği TED حسناً ، يمتلك كل بلد العديد من البستانين ، والحكومة هي واحدةٌ منهم ، لذلك يجب أن نطرح هذا السؤال، كيف يبدو حكم البلد ؟
    Evimi işgal eden kişi. Şunlardan bir tane getirir misin? Open Subtitles أنتِ، يا محتلّة البيت الشاطئيّ أيمكنُكِ جلب واحدةٌ جديدة من هذه؟
    Sadece bana bir bira getir, kendine de bir tane al. Open Subtitles فقط أحضر البيّرة, و أحضر واحدةٌ أُخرى لك.
    - Marketten çalıp geleyim mi bir tane? Open Subtitles أتريد منّي أن أسرق لك واحدةٌ جديدة من البقال ؟
    Evet. Hemen bir tane daha içeyim ve ondan sonra gitme zamanı. Open Subtitles نعم، واحدةٌ أخرى سريعة ثمّ أمضي
    Senin için bir tane ayıracağım. Dışarı çıkmaya karar verdiğinde alırsın. Open Subtitles ـ سأدخر واحدةٌ لكِ إذا قررتِ الظهور
    Ya tek bir tane olsaydı? Open Subtitles ماذا لو كانت هناك واحدةٌ وحسب؟
    Biz bize gelen başka bir tane daha var. Open Subtitles فهنالك واحدةٌ أخرى قادمةٌ من أجلنا
    Yani bir tane daha kâlp krizi. Open Subtitles إذاً نوبة قلبية .. واحدةٌ أخرى
    Öncelikle, birisi benimdi, o sayılmaz. Open Subtitles أولاً، واحدةٌ كانت لي، لذا لا تحتسب وثانياً
    Kurşunlardan birisi akciğerine denk gelmiş. Open Subtitles واحدةٌ من الرصاصات اصابت الرئة
    Bir tanesi burada kalarak bir bağlantı görevi görecek. Open Subtitles ستبقى واحدةٌ هنا في زماننا الحاضر كمرساة.
    Bunlardan bir tanesi bir çanta elmas eder. Open Subtitles و الآن .. واحدةٌ من هذه تساوي كيساً من الماس
    Son fotoğrafladığım görüntülerden Biri buradaki. TED واحدةٌ من الصّورِ التي التقطتها مؤخّراً هي هذه الصورة.
    İki aday vardı. Biri Batı Avustralya, diğeri ise Java Trench. TED كان هناك احتمالان: واحدةٌ غرب أستراليا، والأخرى في خندق جافا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more