Ne yazık ki evcil keçiniz dört parça panzehiri yedi ve geriye Sadece bir tane kare kaldı. | TED | لسوء الحظ، أكلت عنزتك الأليفة لتوها أربعةً من المربعات، وتبقى لك واحدٌ فقط. |
Sadece bir tane kayıpsa ne olduğunu tahmin ediyorum. | Open Subtitles | أراهن أنّي أعرف ما حدث واحدٌ فقط مفقود |
Sadece tek bir amacınız var. Oda. Verdiğim emirleri yerine getirin. | Open Subtitles | لديك هدف واحدٌ فقط وهو أن تتبعي أوآمري التي أمنحكِ إياها |
- Sana söylediklerimi unutma. - Sadece tek bir şey. | Open Subtitles | . تذكّر ما أخبرتُكَ إياه . شيءٌ واحدٌ فقط |
tek bir sorum var aslında: Bu evle ilgili bityeniği ne? | Open Subtitles | في الحقيقة عندي سؤالٌ واحدٌ فقط ما عيبُ هذا المكان ؟ |
Senin için orada bekleyen yalnızca bir kişi vardır. | Open Subtitles | هنالك شخص واحدٌ فقط لأجلك |
Beraber yaşayalım. Sadece bir tane dünya var. | Open Subtitles | تعايشوا معنا عندنا عالمٌ واحدٌ فقط |
Sadece bir tane nişancı var! | Open Subtitles | هناك قَنَّاصٌ واحدٌ فقط |
Sadece bir tane var. | Open Subtitles | هناك واحدٌ فقط. |
- Aslında Sadece bir tane var. | Open Subtitles | واحدٌ فقط حقيقة |
Bu sefer Sadece bir tane. | Open Subtitles | واحدٌ فقط اليوم. |
Sadece bir tane vardı. | Open Subtitles | هناك واحدٌ فقط |
"Sadece tek bir ölümsüz olabilir." | Open Subtitles | ربما هناك واحدٌ فقط |
"Sadece tek bir ölümsüz olabilir." | Open Subtitles | ربما هناك واحدٌ فقط |
Sadece tek bir evren olabilir. | Open Subtitles | ثمة كونٌ واحدٌ فقط |
Sadece tek birşey sabit kalıyor... | Open Subtitles | ... شئ واحدٌ فقط ظل ثابتاً |
Sadece tek bir neden. | Open Subtitles | سبب واحدٌ فقط |
Çünkü labirentin kapısını açabilecek tek bir anahtar var. | Open Subtitles | لانه هنالك مفتاحٌ واحدٌ فقط يستطيعُفتحبابالمتاهة. |
Bu belli şablonu uygulayacak tek bir kişi olabilir. | Open Subtitles | شخصٌ واحدٌ فقط يركّب هذا النمط بالتحديد. |
Senin için orada bekleyen yalnızca bir kişi vardır. | Open Subtitles | هنالك شخص واحدٌ فقط لأجلك |