"واحد أخير" - Translation from Arabic to Turkish

    • son bir
        
    • daha var
        
    Hayat çok tuhaflaştığında, imkansızlaştığında korkutucu olduğunda, hep son bir umut vardır. Open Subtitles حينما تصبح الحياة غريبة للغاية مستحيلة للغاية ومخيفة للغاية دائمًا ما يكون هناك أمل واحد أخير
    Önünüzde saygıyla eğiliyorum, efendim. Elbette, son bir meydan okuma var. Open Subtitles أنا أرفع قبعتى لك يا سيدى ، بالطبع هناك تحدى واحد أخير
    İçimde bunun son mektubum olacağına dair bir his var çünkü sana söyleyecek son bir şeyim kaldı. Open Subtitles و لكني لديَّ شعور أن هذه هي آخر رسالة، لأنه لم يتبقى سوى أمر واحد أخير لأخبركِ به،
    Veronica, sevdiği adama yardım etmek için son bir kez gösteriyi yapmaya karar verdi. Open Subtitles لمساعدة الرجل الذي تحب فرونيكا قررت أن تقوم بعرض واحد أخير
    Dinle, son bir şeye ihtiyacım var. Bir kızı serbest bırakmam lâzım. Open Subtitles .. اسمع أحتاج لشيء واحد أخير أرغب بالإهتمام بفتاة ما
    Halletmem gereken son bir iş var sonra göle gideceğim. Open Subtitles هناك أمر واحد أخير على أن أحذر منه, و من ثم سأتوجه إلى البحيرة
    İki eski boksörü izlemek gibiydi... son bir intikam için, ringe yeniden çıkmış gibiydiler. Open Subtitles كان مثل مشاهدة اثنين من الملاكمين العجائز يعودون الى الحلبة ليوم واحد أخير
    Tamam. son bir soru, sonra seni arabana bırakacağım. Open Subtitles حسناً, سؤال واحد أخير وبعدها سأذهب بك لسيارتك
    Hafta içinde teftiş için gelmeden önce son bir soru. Open Subtitles سؤال واحد أخير قبل عودتنا من أجل التقييم في أخر الأسبوع
    Oltamı nehre atmadan önce tek ihtiyacım olan şey son bir satış. Open Subtitles كُل ما أريده هو بيع واحد أخير قبل أن أرمي النرد في النهر.
    Skor şu an 29-29, ve son bir soru geliyor. Open Subtitles بذلك، ومع وصولنا إلى نتيجة التعادل 29 للجميع نأتي إلى سؤال واحد أخير
    Hayat çok tuhaflaştığında, imkansızlaştığında korkutucu olduğunda, hep son bir umut vardır. Open Subtitles حينما تصبح الحياة غريبة للغاية مستحيلة للغاية ومخيفة للغاية دائمًا ما يكون هناك أمل واحد أخير
    Bitirmemiz için son bir test. Kimi gördün? Open Subtitles اختبار واحد أخير من أجل ما عاهدتِ نفسكِ عليه
    ve size son bir şey göstermek istiyorum. TED و أريد فقط أن أريكم شيء واحد أخير.
    Sayın Hakim, sadece son bir soru. Open Subtitles سيدتى القاضية , سؤال واحد أخير
    Sayın yargıcım, sadece son bir soru. Open Subtitles سيدتى القاضية , سؤال واحد أخير
    son bir sorum var Albay. Open Subtitles أنا لدى شىء واحد أخير ايها الكولونيل
    Bence, son bir kontrol yapmamız lazım. Open Subtitles أعتقد أن هناك شئ واحد أخير نتأكد منه
    Kral, yani Strip Weathers, emekliliğinden önce, son bir zafer daha kazanacak mı? Open Subtitles "أليس الملك "ستريب ويذرس يريد إنتصار واحد أخير قبل التقاعد؟
    Onlara son bir Piston Kupası daha kazandırabilecek mi? Open Subtitles هل يستطيع أن يفوز لهم بكأس بيستون" واحد أخير ؟"
    - Bir şey daha var. - Bekleyemem. Çok basit. Open Subtitles شىء واحد أخير أنا لا أستطيع الانتظار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more