Seni Benimle Güney Amerika'ya götürmek için iyi bir sebep düşünüyorum.. | Open Subtitles | احاول ان اجد سبب واحد جيد لاخذك معى الى امريكا الجنوبيه |
Teşekkürler. Bende de iyi bir tane var. Sadece onu göremem. | Open Subtitles | لا شكرا انا عندى واحد جيد ايضا لكنى لا استطيع رويته |
Ve sadece iyi bir liderin Afrika'da büyük bir fark yaratabileceğini hissettiğimi hatırlıyorum. | TED | وأتذكر أني شعرت كيف أن قائد واحد جيد قادر على خلق فرق كبير كهذا بأفريقيا. |
İyi bir tane olamadığımı kabul etmeme rağmen. | Open Subtitles | بالرغم من أنّني سَأُدخلُ أنا ما كُنْتُ جداً واحد جيد. |
Futbolun güzel bir yanı var ki... Bu enerjiyi futbola yönlendirebiliriz. | Open Subtitles | شيء واحد جيد بكرة القدم هو إنه يجب أن تبث قناة الطاقة تلك |
Bak, her sene sadece bir tane iyi öğretmen olur. | Open Subtitles | انظر , هنالك... فقط معلم واحد جيد في كل حضانة |
Bu çok iyiydi işte. | Open Subtitles | ذلك كان واحد جيد. |
Yine de.. bir yedeğin oldukça iyi bir performansı, yarın unutulacak. | Open Subtitles | بالرغم من ذلك... أداء واحد جيد بواسطة البديل، وسوف ينسى غدا. |
İyi bir mahsulle traktör alabiliriz. | Open Subtitles | كل ما نحتاجهُ هو إنتاج واحد جيد من القطن وسنشتري جرار زراعي |
Çok kolay. Tek yapman gereken iyi bir kükreme. | Open Subtitles | ليس هناك إعاقات كل ما فى الأمر زئير واحد جيد |
Aslında, görebileceğiniz gibi, heykelin kendisi bir kodlamadan oluşuyor görünüşe göre çok iyi bir kodlama. | Open Subtitles | في الحقيقة، كما ترى، النحت نفسه يشفّر، على ما يبدو جدا واحد جيد. |
Bak ipuçlarınla ilgili öğretmenim, tek ihtiyacınız iyi bir tane bulmalısınız derdi. | Open Subtitles | لكن الفكرة بخصوص الأدلة معلمي يقول أن كل ما تحتاجه هو دليل واحد جيد |
İyi bir tane seçeceğimi söylemiştim. | Open Subtitles | لقد اخبرتك انى سأختار واحد جيد |
iyi bir tane biliyorum. | Open Subtitles | أنا عِنْدي واحد جيد. |
Oooh, işte iyi bir tane. | Open Subtitles | ، هنا .. واحد جيد. |
Senin bana taktığın güzel takma isime karşılık sana güzel bir takma isim bulmam gerektiğini düşünmüşümdür. | Open Subtitles | حسنا , لقد ظننت ان اسم مستعار جيد يجب ان يقابله واحد جيد |
Bu gece bayağı çılgınca ve boktan bir şekilde geçti, biliyorum ama güzel bir şey gerçekleşti, o da şu an, işte bu. | Open Subtitles | وانا اعرف ان هذه الليلة كانت مجنونة بحق وملعونة ولكن شيء واحد جيد حدث هذا هو الآن |
Bir tane iyi hafta sonu! | Open Subtitles | هيا إنه أسبوع واحد جيد لا تندفع |