"واحد هنا" - Translation from Arabic to Turkish

• Burada bir
• Biri burada
• Burada tek
• Biri buraya
• tane var
• Bir tane burada
• Burdaki tek bir
• Burada sadece bir
• burada da bir tane

Burada bir kişiden bahsediyoruz. Çok da önemli değil.
نحن نتحدث عن رجل واحد هنا أن الامر ليس بهذا الحجم الكبير

Burada bir kişiden bahsediyoruz. Çok da önemli değil.
نحن نتحدث عن رجل واحد هنا ان الامر ليس بهذا الحجم الكبير

Burda iki sıra iz var, Biri burada, diğeri de burada.
هناك خطين من الخدوش الصغيرة، واحد هنا و واحد هنا.

Burada tek bacaklı beyaz bir garson olsaydı... asla benimle yer değiştirmek istemezdi.
هناك أبيض فتى حافلة بساق واحد هنا لن يبادلني في الأماكن

Biri buraya, sen oraya ve sen de şuraya.
واحد هنا ، انت هنا ، و انت هناك

Burada da bir tane var, bence yakması gerekiyor.
يريد حرق العالم لديّ واحد هنا ، أعتقد عليك أن يقوم حرقه

Bir tane burada, iki tane orada.
واحد هنا ، وإثنان هناك ، لا شراء بالجملة

Burdaki tek bir insana deterjan satmaya çalışmadın.
لم تحاول بيع مسحوق الغسيل لشخصٍ واحد هنا

Burada sadece bir tuvaletimiz var ve o da Hint usulü.
ونحن مرحاض واحد هنا وهذا هو أيضا أسلوب هندي..

Burada bir kış daha sonra onu bir tabutta güneye gönderiyor olacağız!
شتاء واحد هنا وسنقوم بشحنة جنوبا في تابوت

O Vineyardlı değil. Sadece Burada bir film çekti.
هي ليست من مزرعة العنب صوّرت فيلم واحد هنا

Burada bir işim var hanımefendi
.. لدى عمل واحد هنا ياسيدتى عمل واحد للقيام به

Döndüğümde Burada bir tane bile köpek tüyü bulursam o küçük, ölü gözlerine kum çalarım.
علي الذهاب. لكن إن وجدت كلب واحد, هنا عندما أعود , سأضع

Tamam, iki tane barımız var Biri burada, biri de arkada yani kimse içki sırası beklemeyecek.
حَسَناً، إذا عِنْدَنا حانتان... واحد هنا وواحد في الظهرِ لذا لا أحد يَنتظرَ المشروباتَ

2 tane merdiven var. Biri burada, diğeri burada.
يوجد بئرى سلم واحد هنا وواحد هنا

Biri burada, sahilde.
واحد هنا على الشاطيء.

Burada tek bir kural var yıldızın ne kadar büyükse, çadırın da o kadar büyür.
هناك قانون واحد هنا كلما كنت نجمًا أكبر كلما اتسعت خيمتك

- Burada tek kişiden emir alırım.
لا أتلقى الأوامر سوى من شخص واحد هنا

- Evet, Biri buraya, ikisi de nehirden önce.
-نعم، واحد هنا وإثنان قبل النهر

Biri buraya, diğeri çitin üzerine...
واحد هنا الآخر على السياج

Sadece bir tane var ve şu anda odama tv yerleştiriyor.
حسن لدي واحد هنا وحاليا يضع تلفازا في غرفة نومي

Bir tane burada...
يوجد واحد هنا..

Burdaki tek bir adam... 17 kaçma teşebbüsünde bulunmuş.
رجل واحد هنا قام بـ 17 محاولة هروب

Burada sadece bir kişi o "birisi" olmak için bulunuyor.
هناك شخص واحد هنا سيُصبح ذا شأن