Ben bu akşam için çok üzgün olduğumu söylemek için gelmiştim. | Open Subtitles | فقط أرادَ المَجيء هنا واخبرك باسفى حول ما حصل اللّيلة. |
Belki şaşırabilirsin ama buraya çılgınca bir şey yapmak, sana gerçeği söylemek için geldim. | Open Subtitles | اعلم ان الامر اتى اليك كالصدمة ولكنى انا هنا حتى اقوم بشىء مجنون للغاية واخبرك بالحقيقة |
Buraya ailene nasıl göz kulak olacağını söylemek için gelmedim. | Open Subtitles | لايحق لى المجى الى هنا واخبرك كيف تعتنى باطفالك |
O uçaktayken seni arayıp kanıtın yerini söyleyeceğim. | Open Subtitles | عندما اكون على متن تلك الطائرة سأتصل بك واخبرك عن مكان الدليل |
Direkt sadede gelip söyleyeceğim. Yılanlar dışarıda. | Open Subtitles | حسنا انظري ساخرج علي الفور واخبرك الثعابين بالخارج |
El Sid'de seni ne kadar beğendiğimi söylemek için aradım. | Open Subtitles | وجب أن اتصل واخبرك بكمية حبي لك في " إل سيد" |
Yalnızca merhaba demek bir de şunu söylemek istemiştim umarım kavgalı olduğumuzu düşünmüyorsundur, çünkü değiliz. | Open Subtitles | ردت ان اسلم واخبرك بأنني امل منك بأن لا تعتقدي بأن نحن متخاصمان لأنني لا اعتقد ذلك واخبرك بأنني امل منك بأن لا تعتقدي بأن نحن متخاصمان لأنني لا اعتقد ذلك |
şahsen size söylemek için gelmiştim. | Open Subtitles | فكرت أن أحضر واخبرك شخصياً |
Paramı geri ver yoksa polisi arayacağım sürekli seni izleyeceğim ve tüm müşterilerine boktan olduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | اعطيني أموالي وإلا سأتصل بالشرطة وألاحقك بإستمرار واخبرك كل عملائك بأن لديك "داء الـ " الكرابس |
Seni geri arayabilir miyim Um, sonra söyleyeceğim. | Open Subtitles | ساحادثك واخبرك لاحقا |