acele et. Yükleme alanlarına doğru gidiyorlar. | Open Subtitles | واسرع انهم بأتجاه خلجان التحميل |
Benson... arabayı getir bağırmayı kes ve acele et! | Open Subtitles | -بينسون، احضر السيارة .. -ياإلهى - توقف عن الصراخ واسرع ! |
Bırak onu ve acele et. | Open Subtitles | دع ما بيدك واسرع بالقدوم |
Bu iklim değişikliğiyle savaşmanın en hızlı ve en ucuz yolu olabilirdi. | TED | قد تكون أرخص، واسرع وسيلة لمكافحة تغير المناخ. |
Bu kıyafetin içindeki herkesten daha akıllı, hızlı ve sert olduğunu düşündüğünü biliyorum. | Open Subtitles | انا افهم انك تعتقد انك اذكى واسرع واقوى من اي رجل في هذه الارجاء |
İntikam almanın doğal tepkisiyle deliler gibi koştu istasyona... hızlı daha hızlı, durup dinlenmeden. | Open Subtitles | ممتلئ بالغريزة الطبيعية الإنتقام ، ركض كالمجنون نحو المحطة اسرع واسرع |
ve birazda tanrı merhameti, acele et! | Open Subtitles | واسرع بحق السماء! |
Batı 129, 81. Cadde ve acele et. | Open Subtitles | شارع "81"، "129" غرباً، واسرع |
Batı 129, 81. Cadde ve acele et. | Open Subtitles | شارع "81"، "129" غرباً، واسرع |
- acele et. - Rusty! | Open Subtitles | واسرع |
Ve acele et. | Open Subtitles | واسرع.. |
Herhangi bir insandan daha hızlı ve güçlüyüz. | Open Subtitles | نحن اقوى واسرع من اي احد من البشر |
Bu seferki kavgada daha hızlı ve sertti. | Open Subtitles | لقد قاتل بقوة هذه المره واسرع من ذي قبل |
Gittikçe daha hızlı, daha hızlı dönüyor Ta ki aniden durana kadar. | Open Subtitles | نعم أنه يدور بسرعه واسرع واسرع حتىيقففجأة. |
Eski başarılarımızı unutup eskisinden daha çok ve daha hızlı ilerleme zamanı artık. | Open Subtitles | إنه ليس الوقت الذي نذكر فيه إنجازات من قبلنا إنه الوقت لنعمل بجهد واسرع من ذي قبل |
Biz burada kim kimin tarafında diye tartışırken hepimizden daha korkunç daha güçlü ve daha hızlı bir şey ortaya çıkıp insanları öldürüyor ve biz onun hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. | Open Subtitles | بينما نحن هنا نتجادل ، عن من بجانب من هناك شيء مخيف واسرع من أي منا ، وإنه يقتل الناس ولا نعرف أي شيء عنه |