Size vermek istediğim en son örnek. Bu Washington, Soap Gölü haritası. | TED | المثال الأخير الذي أرغب بتقديمه لكم. هذه هي خارطة بحيرة سوب، واشنطون. |
Onu öldürmek için, New York, Ottowa ve Washington'a gitti. | Open Subtitles | لقد إرتحل بسيارته إلى نيويورك.. أوتاوا و واشنطون لكي يقتله |
Son bir kaç haftadır Washington Bigss'le birkaç defa görüşmüş. | Open Subtitles | واشنطون قام بمقابلة كابتن بيجز عدة مرات خلال الأسابيع الأخيرة |
Başkent dışında bir okul bulana kadar çocuklarla şehir dışına gidebilir. | Open Subtitles | يمكنها أن ترافق الأطفال مرة كل شهر إلى أن تنتهي الدراسة في واشنطون |
Onun için senin gidip yapman gereken, gidip Bay Wash ile görüşüp bir avans almak, çünkü benim cillop 911'ime ihtiyacım var. | Open Subtitles | إلّي تحتاج تسوّيه ازحف على سيّد (واشنطون) وخذ راتبك مقدّم لأنّي أبي كيس بطاطس |
Washington, DC'de bazen önemli Kongre görüşmeleri nedeniyle uzun kuyruklar oluşuyor. | TED | في واشنطون دي سي.، الصفوف الطويلة، تتشكّل الصفوف بعض الأحيان لجلسة استماع مهمة في الكونغرس. |
Washington kirli olduğu için mi öldü... yoksa temizlendiği için mi? | Open Subtitles | هل مات واشنطون لأنه كان فاسداً ؟ أو لأنه كان شريفاً |
Washington'ın en iyi ablasıyım, hayatım. Çeviri: Fransergio Özgün Kasap İyi seyirler. | Open Subtitles | أنا أدير أفضل بيوت الدعارة في واشنطون يا عزيزتي أهم مستعدون لي؟ |
Ayrıca Travis'e çoktan Washington'daki en iyi savunma avukatını ayarladım. | Open Subtitles | ولقد وجدتُ لترافيس واحد من أفضل محامي الدفاع في واشنطون |
Washington bir karara vardı. Bu odada vereceğimiz kararı destekleyecekler. | Open Subtitles | واشنطون أخذوا قرارهم سيدعمون آياً ما سنقرره في هذه الغرفة |
New York'da, Chicago'da, Washington, DC'de, şunu denediler; A için 50 dolar önerdiler, B için 35 dolar. | TED | في نيويورك، شيكاغو، وفي واشنطون دي سي.، لقد حاولوا هذا، بعرض 50 دولارا لمن يحرز ممتاز، و 35 دولارا لمن يحرز جيد جدا. |
Biz de Washington'a gittik ve mevzuatın ilk parçası için lobi yaptık. | TED | و لذلك ذهبنا الى واشنطون , و قمنا بالضغط من اجل اول جزء من التشريع |
Başka bir olayda, kazara Washington D.C.'deki bütün konuşmaları dinlediler. | TED | في حادثة أخرى هم إخترقوا كل المكالمات في واشنطون دي سي عن طريق الخطاء. |
Belki de diyebilirsiniz ki "Washington işlevsiz bir yer. | TED | ويمكنك أن تجيب، حسنا انظروا، واشنطون مكان مختلف. |
Kimliği belirsiz biri, Başkent'teki NCIS bürsounu arayıp bir link gönderdi. | Open Subtitles | متحدث مجهول اتصل بموقع فناء الجيش في " واشنطون " لقد وجهوا الرابط نحو " إيريك " |
Günaydın, Başkent Washington görünüşe göre yüzde 30 ihtimal yağmur yağacak fakat 4 Temmuz barbekü planlarını iptal etmeyin şimdiden. | Open Subtitles | " صباح الخير " واشنطون دي سي يبدو إحتمال 30% أمطار لكنني لن ألغي |
8 yıldır Başkent büromuz için çalışıyorum. | Open Subtitles | لقد عملت في مكتب واشنطون لثمان سنوات |
- Nasılsınız, Bay Wash? | Open Subtitles | - كيف حالك اليوم سيّد (واشنطون) |
Bay Wash buna kanıyorsa, her şeye kalkışır. | Open Subtitles | خم سيّد (واشنطون), بذي الحركات |
Echelon uydusu, Başkentte bazı konuşmalar tespit etmiş. | Open Subtitles | برنامج اشلون يقوم بالبحث عن المثرثرين من واشنطون والى كل المناطق التى حولها |
Washinton da tüm işi takip ettim taa ki tamamen yapmacık olduğuna karar verene kadar ,bu arada | Open Subtitles | لقد تابعت كل الأعمال هناك في واشنطون... والتيفكرتبها... ... |